Dinle ufaklık, polisi çağırmama ramak kaldı. | Open Subtitles | اسمعي, يا فتاة، أنا على مقربة من الإتصال بالشرطة. |
Gerçi artık bu Romanyalı olayı sayesinde Max'in katilini bulmamıza ramak kaldı. | Open Subtitles | و لكننا الان نطارد دليل الروماني أعتقد أنها مسألة وقت قبل أن نجد قاتل ماكس |
Başkan'ın yanına yamanmasına ramak kaldı. | Open Subtitles | ما هي الا مسألة وقت قبل أن يصبح رئيسًا للجمهورية |
Şehirlerarasını bornozla dolaşıp, beni arabaya bindirmek için şekerleme vermene ramak kaldı. | Open Subtitles | كلها مسألة وقت قبل أن أتجول في الطريق السريع بثوب النوم .. وأنت تستخدم الحلوى لتخدعني لأركب السيارة . |
Sanırım binayı bombalayıp bu işe son vermelerine ramak kaldı. | Open Subtitles | أظن أنّهم على بعد إنشين .من تفجير المبنى |
Sanırım binayı bombalayıp paydos etmelerine ramak kaldı. | Open Subtitles | أظن أنّهم على بعد إنشين .من تفجير المبنى |
Tamamıyla kontrolden çıkmasına sadece ramak kaldı. | Open Subtitles | ...إنها فقط مسألة وقت قبل أن نفقد السيطرة عليها |