Sevgili Richard, gördüklerimden açıkça anlaşılıyor ki Rashid'in evi ölümüne doğru gidiyor. | Open Subtitles | عزيزى ريتشارد بعد ما رايتة منزل ال رشيد على وشك ان يسقط |
Nasıl böyle bir şey söylersin. Karim Rashid imzasını taşıyor. | Open Subtitles | كيف تجرؤين على قول هذا انه من تصميم كريم رشيد |
Çünkü orası Arap dünyasının merkez üssü ve İbn Rashid ile tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | لأن لها مركز سري في العالم العربي وأريد أن أعرف الأمير ابن رشيد. |
Ihab Rashid'in destekleyerek bu ülkeye zarar vermeye ve bölmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | في محاولة لتقويض حكومتنا وتقسيم دولتنا عن طريق دعم إيهاب رشيد |
Bermuda Caddesindeki Rashid'de bunun pembesi var. İbne rengi. | Open Subtitles | راشد من بارموداسترات، لديه واحدة من هذه كالشاذ |
Çünkü orası Arap dünyasının merkez üssü ve İbn Rashid ile tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | لانها منتصف المنقطة السرية للعالم العربى واريد ان اقابل الامير ابن رشيد |
Rashid, lütfen bunu doktora ver. | Open Subtitles | . رشيد . هل لك ان تعطي الدكتور هذا من اجلي |
O rehberiniz, Rashid Hassan çok tanınan biri, o yüzden küçük düşürücü bir şey yapmamaya dikkat et. | Open Subtitles | انه دليلكم ، رشيد حسن وهو حاصل على توصيات عليا لذلك حاول ان لا تهينه |
Bu Rashid'in yaptığı kötü bir kandırmaca ve medya da buna inanıyor. | Open Subtitles | هذه خدعة زائفة من رشيد ووسائل الإعلام تسقط فيها |
Sayın büyükelçi, istihbaratımız Ihab Rashid'in cephanede kimyasal silah bulundurup bulundurmadığını araştırıyor. | Open Subtitles | سيدي السفير مخابراتنا تحقق إذا كان إيهاب رشيد يخزن |
İbn Rashid ile konuşmamız gereken çok şey var. | Open Subtitles | علينا ان نتحدث كثيرا عن ابن رشيد |
Sultan beni Emir Rashid'e hediye olarak yolladı. | Open Subtitles | السلطان ارسلنى كهدية ل ابن رشيد |
şimdi Rashid'e kendini iyi hissettirecek bir şey söyle. | Open Subtitles | الآن، قل شيئاً يجعل رشيد يشعر بالتحسن |
- Daha zayıf! Rashid görmüş. | Open Subtitles | إنها ضعيفة فقد رأها رشيد بنفسه |
Ben Rashid, efendim. Kızın nerede olduğunu bulduk. | Open Subtitles | رشيد هنا سيدي نحن نعلم اين الفتاه .سيدي |
Bir yıldır, Ulusal Güvenlik Teşkilatı Rashid Salimi'nin... telefonlarını dinliyordu. | Open Subtitles | لمدة عام (اه اس ان) تعقبت المكالمات من (رشيد سليمي) |
O hâlde Uzma ve Rashid'in evlilikleri için hayır duamı ediyorum. | Open Subtitles | ( إذاً، ( أوزما ) و ( رشيد أعطي لزواجهما، مُباركتي |
Çantasına yapışık arkadaşın ismi de Rashid. | Open Subtitles | والشاب الذي يحمل الحقيبة اسمه رشيد |
Sevgili Richard, gördüklerimden açıkça anlaşılıyor ki Rashid'in evi ölümüne doğru gidiyor. | Open Subtitles | عزيزي ريتشارد. ويتضح من ما رأيت أن بيت راشد تحطيمه. |
İbn Rashid ile konuşmamız gereken çok şey var. | Open Subtitles | نحن بحاجة للحديث أكثر حول بن راشد. |
Bassam'ın Rashid taleplerine boyun eğmesi seni sadece zayıf gösteriyor. | Open Subtitles | (بسام) رضخ لمطالب (الرشيد), فقط لكي يجعلك تبدو ضعيفاً |
Raven-Symone'u balkondan aşağı sarkıttı. Rashid Robbins'i de ağlattı. | Open Subtitles | إحتجز (رايفن سيمون) في الشرفة (و أبكى (راشيد والاس |