Katilin güneşe alerjisi vardı ve reçeteli güneş kremi kullanıyordu. | Open Subtitles | القاتل لديه حساسية من الشمس ويستخدم وصفة طبية مضادة للشمس |
reçeteli ilaç gerekirse sana tarafımızdan sağlanacak. İçtiğini de izleyeceğiz. | Open Subtitles | أي وصفة طبية، ستحصلين عليها من خلال المسؤولين.سنراقبكِ وأنت تتناوليها. |
Ayrıca muayene odalarımızda ücretsiz ilaç da dağıtıyoruz, reçetesiz ve bazı reçeteli ilaçlar. | TED | كما أننا نقدم الأدوية المجانية في غرفة الفحص مباشرة، تلك التي تُقدم بدون وصفة طبية، وبعض التي تحتاج إلى وصفة كذلك. |
evlere reçeteli ilaç teslimatı işi, onunla birlikte daha iyi yürür. | Open Subtitles | لـ توصيل الوصفات الطبية إلى المنازل وهذا يبدو أنه مجال تسويقها |
ABD'de 65 yaşın üzerindekilerin yüzde 40'ı beş veya daha fazla reçeteli ilaç alıyor. | TED | أنتم تعلمون أن 40 بالمئة من البالغين في أمريكا هم فوق 65 وهم يداومون على خمسة أو أكثر من الوصفات الدوائية. |
İkiniz de şahsi kullanım için reçeteli ilaç alırken tutuklandınız, doğru mu? | Open Subtitles | اذن تم اعتقالكما انتما الاثنين؟ لشراء وصفات المخذرات من اجل الاستعمال الخاص؟ |
Şüphelilerin eşkalleri üç olayda da uyuştu ayrıca sadece reçeteli hapları aldılar. | Open Subtitles | مواصفات المجرمين متطابقة في الحالات الثلاث، وكما أنهم أخذوا فقط أقراصاً موصوفة |
Sizin benim gibi insanlar için muazzam bir reçeteli ilaç pazarı var ki eğer düşünürseniz hiç mantıklı değil, çünkü biz bu ilaçları alamayız. | TED | هناك تسويق ضخم لوصفات الأدوية تستهدف أشخاص مثلكم ومثلي، والذي إن فكرتم به ليس له أي معنى أبداً، بما أننا لانستطيع شرائها بلا وصفة. |
reçeteli ilaçlar, morfin ve daha güçlüleri var. | Open Subtitles | لدي أدوية مع وصفة مورفين ومنشطات ماذا تريد ؟ |
Sık sık, kısa olarak aku reçeteli olarak çağrılırsın. | Open Subtitles | في أغلب الأحيان، تختصر أسمها حيث تسمى وصفة أكيو. |
Stacie Avida'ya reçeteli tedavisel dozdaki morfinden 10 kat daha fazla verilmiş. | Open Subtitles | من المورفين وصفة طبية من الدرجة. أنا أبحث في شظايا الزجاج. |
reçeteli ilaçlar yerine geçebilecek ve reçetesiz satılan çok ilaç var mı? | Open Subtitles | أثمّة العديد من العقاقير التي لا تتطلّب وصفة طبية أن تكون بديلاً للوصفات الطبيّة ؟ |
Ben hiç reçeteli ilaç kullanmadım ve bana saygısızlık yapan insanlarla bir sorun yaşamadım çünkü ben bir bireyim. | Open Subtitles | لم أأخذ وصفة طبية أبداً أو واجهت مشكلة مع عدم احترام الناس لي لأني أَنا فردُ |
- Merhaba. Sağlık Servisi reçeteli ilaçları veriyor mu? | Open Subtitles | مرحباً, هل الخدمات الصحية تملأ الوصفات الطبية؟ |
Yani ameliyat gereçlerine ulaşabilen ve reçeteli ilaç alabilen birine bakıyoruz. | Open Subtitles | إذاً نحن نبحث عن شخص يمكنه الوصول للمعدات الجراحية و الوصفات الدوائية |
Torpido gözünde birkaç reçeteli ilaç gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مجموعة من الوصفات . الطبية في مقصورة القفازات |
reçeteli ilaçlar, fiyatlarını düşüreceğim. Size bir şey açıklayayım. | Open Subtitles | وصفات ألأدوية مرتفعة , أنا سأنزل ألأسعار إتركوني أوضح شيئ أخر |
Hırsız evdeki bütün reçeteli ilaçları da götürmüş, efendim. | Open Subtitles | لقد أخلى المنزل من كل وصفات العقاقير يا سيدي |
E-posta adresi yok, reçeteli ilaç şişesi ya da telefon. | Open Subtitles | لا بريد أو زجاجات وصفات طبية أو حتى هاتف |
Eğer fark etmediysen, onlar reçeteli şişeler. | Open Subtitles | في حال لم تلاحظ هذه علب موصوفة |
-Hepsi reçeteli. | Open Subtitles | -من صيدليه |
reçeteli, reçetesiz, yerli, yabancı, deneysel. | Open Subtitles | بوصفة, بدون وصفة الأجنبية, المحلية, التي تخضع للتجارب |
Sizlere tanıtmak istediğim ABD'deki bir başka garip yaygın hastalık da reçeteli ilaçların yanlış ve kötüye kullanılma olgusu. | TED | معضلة أخرى غريبة في الولايات المتحدة التي أريد منكم أن تتعرفوا عليها هي ظاهرة سوء استخدام الأدوية الموصوفة. |