Neden öfkeli bir anne, genç kızının hayatını kurtarmayı reddettiğini iddia ediyor acaba? | Open Subtitles | إذا لماذا كانت لدي أم غاضبة تدعي أنك رفضت إنقاذ حياة ابنتها المراهقة؟ |
Başsavcı anlaşmayı reddettiğini söyledi, iki müebbet hapis istemiyle yargılanacak. | Open Subtitles | قال المدعي العام لو رفضت الاتفاق التفاوضي، ستقضي حكماً مؤبداً |
Richter'e saklamasını söylediğin operasyon defteri hakkında CIA'e bilgi vermeyi reddettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا مدرك بأنّ ترفض إعطاء وكالة المخابرات المركزية تفاصيل حول هذا دليل العمليات كان عندك جلد ريتشتر بعيدا. |
Sigorta şirketinin hurdaya çevirdiğin araba için ödeme ödeme yapmayı reddettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أن شركة التأمين ترفض دفع تكاليف تصليح السيارة التي حطمتها |
Belki de onun tüm besin kanyakları reddettiğini bana söylemeliydin. | Open Subtitles | ربّما حري عليكَ أخباري أنّ جسدها يرفض كافّة سجايا الدماء |
Çünkü Tina yargıca aynı uçakta uçmayı reddettiğini söylerse kötü olur. | Open Subtitles | لأنه سيبدو سيئاَ في المحكمة لو قالت " تينا " للقاضي أنك ترفضين السفر معها على نفس الطائرة |
Yatırım şirketi 2 milyar değerindeki bir müşteriyi reddettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت للتو أنك رفضت عميلاً قيمة شركته الاستثمارية ضخمة جداً |
reddettiğini söylüyorsun ama bir ay sonra... 10 kasım 1931'de | Open Subtitles | . .. تقول بأنك رفضت لكن بعد شهر . .. |
Bir saniyelik bir iş için 1000 doları reddettiğini mi? | Open Subtitles | أعطيت أم أخذت عقد من الزمان أنك رفضت 1,000 لثانية واحدة من العمل المثمر ؟ |
Ondan ayrıldığını çünkü seninle seks yapmayı reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنك تركتها لأنها رفضت ممارسة الجنس معك |
Kanada'dan Holten'ın davetini reddettiğini duyduk. | Open Subtitles | . نحن سمعنا إنك رفضت عرض المدرب هولتن للذهاب إلي كندا |
Belediye Başkanı'nın ofisi bir sonraki seçimde aday olmak için onun desteğini istediğini, onun da reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | وقد قال المكتب بأنك طلبت تأييدها كمرشح مستقبلي، وأنها رفضت |
Geçmişimde, gelecek benliğimin, sana yardım etmeyi reddettiğini gördüm. | Open Subtitles | في الماضي، رأيت نسختي المستقبلية ترفض مساعدتك |
Müdüre katılmayı reddettiğini söylememi istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا أن أردتني أن أخبر المأمور بأنك ترفض المشاركة |
Arkadaşının ölüyor olduğunu net olarak görmene rağmen ondan vazgeçmeyi reddettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك ترفض ترك صديقك، على الرغم من انه يموت بشكل واضح. |
Birinci ve ikinci sınıfların bağımsız çalışmalarını, ...desteklemeyi reddettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه يرفض كفالة طلبة مبتدئين أو بالسنة الثانية لغرض للدراسة المستقلة |
Valiye git, babamın buradan gitmeyi reddettiğini söyle bizim için ne yapabileceğini sor. | Open Subtitles | اذهب للحاكم وأخبره أن أبي يرفض المغادرة وسله ماذا يمكن فعله لنا. |
Angie katı gıdaları reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | انجي تقول انك ترفضين المواد الصلبه |
Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim. | Open Subtitles | أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد |
Sana bir teklifte bulunduklarını ve reddettiğini duydum. | Open Subtitles | -سمعت أنهم قدموا لك عرضاً . -وكيف عرفتي؟ أخبروني في المستشفى أنك قد رفضته. |
Beslenme ve kanserle alakalı konuşmak için yapacağım röportajımı neden reddettiğini soran birçok e-posta yolladıktan sonra bana cevap vermeyi toptan bıraktı. | Open Subtitles | بعد عدّة إيميلات تتساءل عن سبب رفضها مقابلتي فقط للتحدّث عن نمط الغذاء والسرطان، توقّفت عن الإجابة بالكامل. |
Ailemin, Reginald'ı bütünüyle reddettiğini çok iyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا أن عائلتي قد تبرأت من ريجنولد |
Geçmişimizi ele aldığımızda armağanımı neden reddettiğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أتفهّم سبب رفضك لي وضعًا بالاعتبار ماضينا. |
Jimmy ise... sadece beş yıl yemiş ve .. -Tanık Koruma programını... reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | وجيمى حبس خمس سنوات وديف اخبرنى انه لم يوافق على برنامج حماية الشهود |
Aaron gizli servisin eşlik etmesini reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | آرون) اخبرنى أنكِ رفضتى مرافقة المخابرات لكِ) |