Otuz-kalibre Remington, ...dört yüz yardaya kadar olan mesafelerde, çok etkilidir. | Open Subtitles | ريمنجتن عيار ثلاثين حزمة تصل الى مسافة 400 يارده |
Bu Remington Wingmaster model tüfek | Open Subtitles | هذه بنقية ريمنجتن .. موديل870 .. عيار 12 |
Artık Steve Remington'ın sana sahip olduğunu sanıyorlar, ...güvendesiniz. | Open Subtitles | طالما أنهم يَعتقدونَ أن ستيف ريمنجتون استحوذ عليك، |
O'nunla Remington'dan 10 saat sonra Basra körfezindeki donanma gemisinde verilen brifing'te tanıştım. | Open Subtitles | أجل، قابلته على حاملة الطائرات في الخليج العربي خلال تقديم التقرير بعد عشر ساعات من عملية رمنغتون |
Ruger Security altıpatlar, 357 Magnum bir tane Remington 86 taktik silahı. | Open Subtitles | لدي نظام امني وسلاح 627 ماجنوم وبندقية ريمنغتون 86 التكتيكية |
Toplam 15 tane 12'lik Remington mermi kovanı var. | Open Subtitles | خمسة عشر ظرف عيار إثنا عشر من بندقية ريمينغتون. |
Remington Trust tarafından işe alındım. Ve 9 dakika erken geldim. | Open Subtitles | لقد وُظّفت مؤخراً في "ريمينجتن ترست"، أتيت مبكرة بتسع دقائق |
İnanamıyorum, bu gece Remington Üniversitesi'ndeki partiye katılacağız ve okulun pislikleriyle konuşma şeklimizi tartışıyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إعتقاد هذا، نحن ذاهبون إلى حزب في جامعة ريمنجتن الليلة ونحن نحسن تحادثيوننا المهارات بزبد المدرسة. |
Veronica'ya vurma hakkı tanıyorum Remington partisine ilk defa katılıyor. | Open Subtitles | أعطي فيرونيكا طلقتها، ها أولا حزب ريمنجتن. |
Açıklayamıyorum ama ailemin ve şu Remington Üniversitesi pisliklerinin görmezlikten gelmeyi tercih etmelerini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | ' أنا لا أستطيع توضيحه لكن أنا مسموح لفهم ' ذلك أبوي وهؤلاء متسكعو ريمنجتن إختاروا الإهمال. |
Kızlardan biri Frederic Remington büstüne büyük bir ilgi duyuyormuş. | Open Subtitles | واحدة أبدت إهتماما بتمثال فريدريك ريمنجتن |
Ve Tanrı üçüncü gün insanoğlunun dinozorlarla ve eşcinsellerle savaşması için Remington marka tüfeği yarattı. | Open Subtitles | وفى اليوم الثالث أهدى الأنسان إلى صناعة بندقية ريمنجتن بمزلاج ولذلك حتى يستطيع أن يحارب الإنسان الديناصورات. |
Remington dosyasında okuduklarımdan sonra, onunla ilgili yapabileceğim tek şey bu işin tamamen dışında kalmak olacak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنني أن أخذه أنه لا يمكننه أيقافي, وبالنظر إلى ما قرأته هذا المجلد عن ريمنجتن, |
- Remington'daki o işi alabilirim. | Open Subtitles | - لا زال بإمكاني الحصول على تلك الوظيفة فى ريمنجتون |
Bu değiştirilmiş yeni Remington modeli. | Open Subtitles | و هذا مسدس ريمنجتون المعدل الجديد. |
İşte Remington, Colt Roat ve Smith-Wesson. | Open Subtitles | هنا... ريمنجتون وكولت روات و سميث ويسون |
Remington operasyonu sırasında İran'da olma konusundaki yalanın nedenini. | Open Subtitles | سبب إدعاءه أنه كان في إيران خلال عملية رمنغتون |
Eğer benimle Remington operasyonu hakkında konuşmak istiyorsan, benimle konuşuyor olmazsın. | Open Subtitles | لكن إن أردتِ الحديث عن عملية رمنغتون فأنتِ لا تخاطبينني |
Sana tek cevabım şu ki Remington askeri operasyonu ki bu çok gizli bir dosyadır asla gerçekleşmedi. | Open Subtitles | لذا فردي الوحيد عليكِ أن رمنغتون هي عملية عسكرية بالغة السرية، مما يعني أنها لم تحدث |
Key West'teki garip bir deri maskeliye, sahte Remington sunmuyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تحاول خداع بائع جلد مغفل بقطعة "ريمنغتون" مُزوّرة |
Remington marka tüfek aralıklı atar bir de yeşil kutuları kullandılar. | Open Subtitles | رصاصات ريمنغتون تكون فارغة و يأتون في صندوق أخضر |
Umarım siz de Remington operasyonuyla gurur duyuyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنا فخور بما فعلت، كما أتمنى أنك فخور بعملية ريمينغتون. |
Remington Trust'ın diğer firmaların aksine.. ..marketi elinde tuttuğunu söyle. | Open Subtitles | قل له "ريمينجتن ترست قد قاومت تقلّبات السوق أفضل من أي شركة أخرى في الدولة" |