Çok şirin küçük bir italyan restoranına gittik, servisi harikaydı... | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى ذلك المطعم الايطالي الرائع الخدمة كانت جيدة |
Komisyonumu seni yeni açılan Hint restoranına götürmek için harcamayı umuyordum. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان استخدم عمولتي في أخذك إلى المطعم الهندي الجديد. |
Onu yeni açılan Fransız restoranına götürebilirim. | Open Subtitles | ربما أصحبها إلى ذلك المطعم الفرنسي في آخر الشارع |
Ama ayrıca, bir daha ayrılık restoranına ihtiyacım olmayacağını biliyordum. | Open Subtitles | لكن علمتُ أنّي لم أعد بحاجة لمطعم قطع العلاقات ثانية، |
Sokağın karşısındaki fast food restoranına gitmem gerekmiyor. | Open Subtitles | لا يجب علي الذهاب لمطعم الوجبات السريعه في الطرف الأخر من الشارع |
Suşi tembellik. Eğer ben senin restoranına gelseydim,.. ...kıçını kaldırır ve o lanet balığı pişirirdin. | Open Subtitles | السوشي كسول ، اذا أتيت الى مطعمك ، قم واطبخ السمك اللعين |
Ben de seni, evlat. Seninle bir dakika dışarıda konuşabilir miyim? restoranına olanlar için üzgünüm. | Open Subtitles | أحبك ايضاً بُني هل أستطيع أن أتحدث إليك في الخارج للحظات ؟ أنا آسفٌ لما حدث لمطعمك |
Böylece beni bu hoş Fransız restoranına götürdü ve daha ordövrler bitmeden ellerime sarıldı. | Open Subtitles | لقد أخذنى إلى ذلك المطعم الساحر وفى منتصف الطريق أمسك بيدى |
Hey, işi kırıp seni şu Tayland restoranına götürmeme ne dersin? | Open Subtitles | .. ما قولكِ ألا أذهب إلى العمل وأن آخذكِ إلى ذلك المطعم التايلاندي ؟ |
Şu şişman adamın çalıştığı Tayland restoranına gidebiliriz. Çarşamba günleri şarkı da söylüyor. | Open Subtitles | لنقصد ذلك المطعم التايلاندي الذي به الرجل البدين، إنه يغني أيام الأربعاء |
Bir dahaki sefere seni Hint restoranına götüreceğim. | Open Subtitles | في المرة القادمة سآصطحبك إلى المطعم الهندي |
Doğumgünün için seni yeni açılan Fransız restoranına götüreceğim. | Open Subtitles | ابتهجي . في عيد ميلادكِ سأخذكِ إلى المطعم الفرنسي الجديد ذاك |
Bu cumartesi Fas restoranına yemeğe gidemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتناول العشاء في المطعم المغربي هذا السبت |
Bu Çin restoranına koşmak için en iyi şansımız. | Open Subtitles | هذه ستكون فرصتنا الأفضل للوصول إلى المطعم الصيني. |
Hep birlikte Vietnam restoranına gidip ona kendi kültüründen bir şey tattıracağız. | Open Subtitles | سنذهب جميعا لمطعم فيتنامي و سنجعلها تتذوق ثقافتها |
Vejetaryen restoranına gitsek mi diye sordum bu konuya geldik!" | Open Subtitles | كل ما قلته أنه علينا الذهاب لمطعم نباتي ومن ثم جرى كل ما جرى |
Bu şey vardiya sonuna kadar giderse iyi olur yoksa onu Çin restoranına satarım. | Open Subtitles | ؟ هذا الشيء يجب أن يخرج من هنا في نهاية العمل وإلا سأبيعه لمطعم صيني |
Aptal restoranına git! | Open Subtitles | اذهب الى مطعمك الغبي وكل مثلجاتك الغبية |
Çok yararlı olucak San Bernardino restoranına. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون مكسباً ثميناً لفريق "مطعمك "سيزلر" في "سان برناردينو |
Aileni, arkadaşlarını yeni restoranına çağırırken eski patronunu çağırmıyor musun yani? | Open Subtitles | أنت لم تدعو رئيسك القديم وأصدقائك وعائلتك لمطعمك الجديد؟ |
Bu yüzden, siz partiye gittikten sonra bisikletimize binip, onun restoranına gittik. | Open Subtitles | , لذا، عندما ذهبتِ إلى تلك الحفلة ركبنا دراجاتنا وذهبنا إلى مطعمه |
Bana sürekli bahsettiğin o Hint restoranına gittin, değil mi? | Open Subtitles | لقد ذهبت للمطعم الهندي الذي كنت تخبرني عنه دائماً .صحيح ؟ |
Görüyorsunuz ki biri et lokantasına ve diğeri bir sebze restoranına gitmek üzere işaretlenmiş. | TED | ترى أحدهما موسومٌ ليشحن إلى مطعم لحوم والآخر إلى مطعمٍ نباتي. |
Bir öğretmenimizin şehrin en eski ve en iyi restoranına girişi mi yasaklandı? | Open Subtitles | استاذ في كرودين يمنع من دخول أقدم وأفضل مطعم في المدينة؟ |