| Bugün burayı kapatıyorum. Ve tekrar açtığımda, burası Pakistan restorantı olacak. | Open Subtitles | سأغلق اليوم، وعندما أفتح مجدداً سيكون مطعماً باكستانياً |
| Gidip güzel bir deniz restorantı bulalım ve biraz kırmızı som balığı yiyelim. | Open Subtitles | لنجد مطعماً للمأكولات البحرية ونتناول البعض من السلمون الأحمر |
| büyük annemin bir restorantı vardı "Tangerine Flower" adında oraya kaçmış olabileceğini umut ediyordum hiçbir şey bunu değiştirmeyecekti her nereye gitmişse ayrılmak için iyi bir sebebi olmalıydı artık benim annem olmak istemiyordu. | Open Subtitles | جدتي كانت تمتلك مطعماً في "تانجيرين , فلوريدا" و إعتقدت أنها ذهبت إلى هناك ثم بدأت أقتنع أن هذا الأمر ليس مهماً |
| Fakirlerin restorantı falan değil, adileşme. | Open Subtitles | هذا ليس مطعماً للفقراء لا تكن حقيراً |
| Trilokpuri'de mütevazi bir restorantı var... ve en iyi yemekleri yapar. | Open Subtitles | هو يملك مطعماً صغيراً في "تريلوكبوري" ... ويطهو أفضل الأطعمة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 