ويكيبيديا

    "rezalet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عار
        
    • فضيحة
        
    • فوضى
        
    • العار
        
    • خزي
        
    • الفضيحة
        
    • شائن
        
    • فضيع
        
    • للخزي
        
    • تمتص
        
    • شنيع
        
    • هذا مريع
        
    • مشين
        
    • مُريع
        
    • فضيعة
        
    - ... bayrağın çekilmiş olmaması, bence bu tüm Kraliyet Ailesi için bir rezalet. Open Subtitles ما من علم فوق، ذلك عار على العائلة المالكة بأكملها
    - ... bayrağın çekilmiş olmaması, bence bu tüm Kraliyet Ailesi için bir rezalet. Open Subtitles ما من علم فوق، ذلك عار على العائلة المالكة بأكملها
    Nakit para çekme bedeli 1.50 Paund. Bu tamamiyle rezalet. Open Subtitles يضيفون جنيهاً ونصف لاستخدام آلة الصرافة ، إنها فضيحة لعينة
    Tek söyleyebileceğim, bu geceki gösteri rezalet olacak. Open Subtitles كل ما يمكننى قوله أن عرض الليلة سيكون فوضى
    Şu rezalet duvarında iki tane kitap kapağın var. Open Subtitles حصلت على غلافين للكتاب من على حائط العار
    Eğer ortada bir skandal varsa... herhangi bir rezalet söylentisi çıkarsa Papa reddedebilir. Open Subtitles إذا كان هناك أي فضيحة, أي شائعة, من خزي العامه, البابا قد يرفض.
    Çiçeklere "rezalet bir familya adınız var. " Open Subtitles وتقول لها أشياء كـ أنتِ عار على إسم هذه الأسرة
    Seçimi kaybetmek rezalet büyük bir utanç olur. Open Subtitles إذا خسر الإنتخابات سيكون الأمر عار كبير.
    Basın babamın ölümünü rezalet olarak tasvir etti. Open Subtitles لقد صورت الصحافة أن موت أبي عبارة عن وصمة عار
    İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi rezalet olarak anılacak bir gündür. Open Subtitles ولكن اندلاع الحرب العالمية الثانية التاريخ الذي سوف نعيش به في عار
    Laf olur, itibarımızı zedeler. Bilirsin, kuduz, rezalet çıkar. Open Subtitles إذا علم أحد بالأمر , سوف يؤثر هذا على مهنتي تعلم , داء الكلب, وما قد يسببه من فضيحة
    O filmi bütün rezalet sayfalarına ve her gazeteye vereceğim. Tamam mı? Open Subtitles سأحشر هذه الصورة في كل ورقة فضيحة في الجرائد
    Uzatmayalım, ki asıl rezalet burası, sonunda yedek lastiği çıkardım ama sarkık, büzüşmüş bir şeyle karşılaştım. Open Subtitles أنها فوضى طبيعية تمامًا، أخيرًا حضرت الإطار الإحتياطي فقط لرؤية إنثناءه.
    Çizgileri tutturamıyor. Bir rezalet. Open Subtitles لقد فاته الإرساء وتعدى الخطوط إنها فوضى بالخارج هناك
    rezalet bir durumdan o kızı uzak tutmanın ne gibi bir zararı olabilir ki? Open Subtitles ما الضرر الممكن من تجنيب فتاة بريئة العار والفضيحة؟
    Ama Sunshine'ın başına gelen bir rezalet. Open Subtitles لكن الذي حَدثَ إلى شروقِ الشمس... ... a خزي.
    Kafe sahibi birşey dememiş, bir rezalet çıkmasından korkmuş. Open Subtitles مالك المقهى لم يقل شيئًا كان خائقًا من الفضيحة
    Hemen defol evimden. Bu bir rezalet. Open Subtitles أخرج من منزلي الآن هذا أمر شائن.
    Aslına bakarsan bunu benden istemiş olman bile bir rezalet! Open Subtitles بالحقيقة إنه فضيع منك لمجرد طلب مني ذلك. حسناً.
    Ne rezalet, Francisco Flores. Open Subtitles يا للخزي فرانسيسكو فلوريس
    Tutumun rezalet. Open Subtitles بعد أن ينام من خلال ذلك للمرة الأولى. الآن، تمتص موقفك.
    Bu rezalet. Bu yaptığınızın sonuçlarının farkında mısınız? Open Subtitles هذا شنيع هل أنت مدرك لنتائج هذا التصرف؟
    rezalet! Bir beyzbol eldiveninin dikişleri bile daha iyidir. Open Subtitles هذا مريع ، رأيت تخييطاً أفضل .من هذا على قفّاز بيسبول
    rezalet bu. Hepimiz için kötü. Şuraya bak. Open Subtitles هذا مشين هذا سيئ لنا، انظر لهذا
    Sen rezalet bir insansın, benim annem değilsin, ve bir daha beni dinliyor musun? Open Subtitles فأنتِ شخص مُريع و لستِ أمي و إذا ما أقدمتِ هل تعي كلامي هذا؟
    Pekala, düşün bakalım: senin ailenle rezalet bir ilişkin var Sly'ın babası bir diktatör, annem zırdeli Happy koruyucu ailedeydi, bunları konuşmuştuk. Open Subtitles :حسنا ، فكر مليا بالأمر لديك علاقة فضيعة مع أبويك والد سلاي ديكتاتور

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد