Bayan Hamer'ın ve Mississippi'deki birçok insanın fedakarlıklarına baktım, bize daha iyi bir hayat verebilmek için kendi hayatlarını riske attılar. | TED | ونظرت إلى تضحيات السيدة هامر وكل هؤلاء الناس في ولاية مسيسيبي الذين خاطروا بحياتهم لتقديم حياة أفضل لنا. |
15 yıl boyunca kendilerine ait olmayan bir dava için hayatlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم لمدة خمسة عشر عام ليس لأنفسهم |
Burada olmak için, özgürlüklerinden vazgeçip, hayatlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم عند قومهم إلى هنا لقد تخلوا عن حريتهم |
Kendilerine ait olmayan bir neden için 15 yıl boyunca yaşamlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم لمدة خمسة عشر عام ليس لأنفسهم |
Güvenli bölgede kalabilirlerdi ama onlar yeni bir müzikal dünya keşfedip her şeyi riske attılar. | Open Subtitles | من الممكن ان يظلوا بمناطقهم المريحة لكن عوضاً عن ذلك, خاطروا بكل شئ لإكتشاف عالم موسيقي جديد. |
Benim için çok şeyi riske attılar. İyi olduğumu haber vermeliyim. | Open Subtitles | لقد خاطروا بأنفسهم لمساعدتي ويجب أن أخبرهم أنني بخير |
Hayatlarını benim için riske attılar ve ben... onlara karşılığını ölüm cezası ile verdim. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم من أجلى و انا فقط... رددت إليهم هذا بحكم بالإعدام |
Sonra alarm sesi başladı. Herşeyi riske attılar. | Open Subtitles | بعد اطلاق جرس الانذار خاطروا بكل شيء؟ |
Bizim için hayatlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحيواتهم لأجلنا. |
Manny'nin hayatını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياة (ماني) |