Çıkarırken damarları parçalama riskimiz var. | Open Subtitles | إذا أخرجناها، فنحن نخاطر بتمزيق الأوعية. |
Onun tesadüfi uyanışını avantaja çevirmek için hızlı hareket ediyorum çünkü eğer yapmazsam, onu kaybetme riskimiz var. | Open Subtitles | وان استفيد ايضا من استيقاظه انني اتصرف بسرعه لانني ان لم افعل سوف نخاطر بخسارته كليا |
Ve bu kadar hızlı gideren kendimize ve arabaya oldukça kötü zarar verme riskimiz var. | Open Subtitles | وعندما نسير بتلك السرعة نخاطر بإلحاق بالغ الأذى بالسيارة وبأنفسنا |
Burada ne kadar uzun kalırsak sürümüzün kontrolünü kaybetme riskimiz o kadar artar. | Open Subtitles | وكلما بقينا هنا هنا فإننا نخاطر بفقدان السيطرة على القطيع |
Onu devre dışı bırakalım ve sizin bu geminize gidelim... elimiz boş çıkma riskimiz de var. | Open Subtitles | قطعنا عليها ويذهب إلى هذه سفينة لك... نخاطر بالصعود بكلتا الأيدي تفرغ. |
O zaman geçmiş Paige'i yok edersek bizim Paige'i de yok etme riskimiz yok mu? | Open Subtitles | إذاً ، لو قضينا على حياة (بايدج) السابقة ألا نخاطر بـالقضاء على (بايدج) التي عندنا أيضاً ؟ |
Londra'yı yeni bir Felluce'ye döndürme riskimiz de var. | Open Subtitles | نحن نخاطر بتحويل (لندن)الى (فالوجة) اخرى |