Onun yerine iki tane evim var; biri Roma'da diğeri de Milan'da. | Open Subtitles | ولكن بدلاأ من ذلك لدي منزلين واحد في روما والاّخر في ميلانو |
Roma'da bütün bu işi iptal etmeye karar vermişler çünkü gerekli değilmiş. | Open Subtitles | حسنا , في روما قرروا تعليق الامر برمته لانه لم يكن ضروري |
Ama bu sabah, Rodin ile diğer ikisinin Roma'da olduklarını öğrendik. | Open Subtitles | لكننا إكتشفنا هذا الصباح بان رودين و الإثنان الآخرين في روما. |
Bundan anlayabiliriz ki Roma'da gözlerinin önünde o kadar kişiye acı çektiriliyor. | Open Subtitles | انه مؤلم ولايصدق انه في روما وتحت أعينه الكثير من الناس تضطهد |
Eski Roma'da kadınlar eşlerinin savaş alanındaki başarılarından gurur duyardı. | Open Subtitles | فى روما القديمة المرأة تكون فخورة بأنجازات زوجها فى المعركة |
Seni tekrar Roma'da görecek olursam, bu kılıcımın ucunda olacak. | Open Subtitles | إذا رأيتك ثانيةً في روما سوف اضع سيفى فى راسك |
son yılımı, yani beşinci yılımı, bir öğrenci olarak Roma'da geçirmekten dolayı yeterince şanslıydım. Bu hayatımı değiştirdi. | TED | و كنت محظوظا كفاية لأقضي عامي الأخير ،العام الخامس في روما كطالب.لقد غيرت حياتي. |
Antik Roma'da çocukların yarısının yetişkin olamadan öldüğünü düşünürsek, bu yeterince önemli bir hadise. | TED | يموت نصف الأطفال في روما القديمة قبل أن يبلغوا سن الرشد ولهذا يعتبر هذا العمر مرحلة مهمة. |
Roma'da olduğunuzu düşünün ve Vatikan Müzeleri'nin yolunu tuttunuz. | TED | تخيل أنك في روما و قد وصلت إلى متاحف الفاتيكان. |
İmparatorluğumuzda, hatta Roma'da bile kendine Hristiyan diyen fesat dolu bir parti ortaya çıktı. | Open Subtitles | كما تعرفون ,يوجد في امبراطوريتنا اليوم وحتى في روما نفسها حزب سري من المحرضين على الفتنة الذين يدعون انفسهم مسيحيين |
Bunlardan birine göre, Roma'da bir arabanın içinde görülmüş diğerine göre ise, limanda yabancı gemicilerle konuşuyormuş. | Open Subtitles | في واحدة منها قالوا لي أنهم شاهدوها في روما وواحدة أخرى أنها كانت في الميناء تتكلم مع البحارة |
Roma'da ne pahasına olursa olsun görebileceklerinizden daha iyi... bir kılıç gösterisi düzenleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نمنحك عرضاً بالسيوف الذي هو أفضل من أي شيئ يمكنك رؤيته في روما بأي ثمن |
Roma'da Gracchus ve senatosunu mat edebilecek tek güç. | Open Subtitles | السلطة الوحيدة في روما التي لديها القوة الكافية لردع جراكوس و مجلس شيوخه |
Roma'da Romalıdan çok köle var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من العبيد في روما أكثر من الرومان أنفسهم |
Geri kalanlar seni hizmetçilerinden kurtarmak için Roma'da kalabilirler. | Open Subtitles | البقية يمكن أن يظلوا في روما ليحموك من وساوسك |
Crassus, Roma'da cumhuriyetin yolsuzluklarına bulaşmamış... ve asla bulaşmayacak olan tek kişidir! | Open Subtitles | كراسوس هو الرجل الوحيد في روما الذي لم يخضع لإفساد جمهوري و لن يخضع أبدا |
Roma'da, haysiyet insanın ömrünü kısaltır... hem de hastalıktan daha garantili bir şekilde. | Open Subtitles | في روما الكرامة تجعل الحياة قصيرة حتى أسرع من الأمراض |
Şimdi de saç. Roma'da kadınlar daha uzun görünsün diye peruk takıyorlar. | Open Subtitles | النساء في روما يستخدمن حتى الباروكات ليحظين بشعر طويل. |
Eski Roma'da kadınların eşleri kendilerini üçüncü kaledeki bira fıçısına takılarak sakatlamazlardı. | Open Subtitles | فى روما القديمة الرجال لم يؤذوا انفسهم بالتعثر بالبرميل فى القاعدة الثالثة |
İki yıldır oradayım, daha önce de iki yıl Roma'da kaldım. | Open Subtitles | وقد ظللت هناك لمدة عامين, وقبلها عامين فى روما |
Aksine şarap, üzümlerin daha kolay büyüdüğü Yunanistan ve Roma'da, Mısır ve Mezopotamya'da biranın olduğu kadar yaygındı. | TED | وعلى النقيض، في اليونان وروما، حيث كان نمو العنب أسهل، كان النبيذ متاحًا بسهولة بشكل مشابه للبيرة في مصر وبلاد ما بين النهرين. |