ويكيبيديا

    "ruhsatlı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مرخص
        
    • مسجل
        
    • مُمارسته
        
    O benim nedimem, silahı ruhsatlı ve kendisi hormon kullanıyor. Open Subtitles إنها اشبيتني.. والسلاح مرخص وهي تأخذ هورمونات.
    - Sen birkaçak avcısın. - Hayır, ruhsatlı bir avcıyım. Open Subtitles أنت صياد غير شرعي لا ، أنا صياد مرخص له الصيد
    ruhsatlı bir internet dedektifi var karşınızda. Open Subtitles يصادف بأنكِ تكون في حضرة محقق انترنت مرخص
    Silah işinde çıkmaz sokağa saptım. Kurbanımızın ruhsatlı silahıymış. Open Subtitles أجل لقد وصلت طريق مسدود مع السلاح لقد كان مسجل بإسم الضحية
    Her ailenin ruhsatlı bir silahı vardı. Open Subtitles كل من هؤلاء العائلات كان لديها مسدس مسجل
    Anatomi Yasası, bu ülkede tıbbın yalnızca kalifiye ve ruhsatlı profesyoneller tarafından uygulanmasını sağlayacak. Open Subtitles تشريعات التشريح ستتأكد أن الطب في هذه البلاد يتم مُمارسته من قِبل أطباء مُحترفين مُؤهلين
    O siteyi yöneten kişinin ruhsatlı bir silahi varmış. Open Subtitles ايا كان من يدير موقع الكراهية هذا هو صاحب مسدس مرخص
    Yani ruhsatlı bir silahınız varsa bir sıkıyönetim halinde hükümet tarafından düşman olarak hedef alınacaksınız. Open Subtitles إذا ملكت سلاح مرخص ستكون في الواقع هدفاً كعدو من قبل حكومتك كما هو الحال أثناء فرض الأحكام العرفية
    Senin de California'da çalışan ruhsatlı bir silah tüccarı olarak bu rozetin bana acil durumlarda el koyma yetkisi verdiğini bilmen gerekirdi. Open Subtitles عشرة أيام كفترة انتظار قبل بيع قطعة سلاح وكتاجر مرخص ببيع الأسلحة النارية في ولاية كاليفورنيا يجب أن تعلم أن هذه الشارة تسمح لي بحالات الطوارئ
    ruhsatlı silahı yok. Open Subtitles مرخص سلاح عنده ليس
    Seni uyarıyorum, dövmeli yaratık! ruhsatlı silahım var, ve silahımı kullanmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles حزرتك لدى سلاح مرخص وسأستخدمه
    Ayının teki olabilirim ama ruhsatlı ve anlaşmalı bir ayıyım. Open Subtitles قد أكون من "الياهو" لكني مرخص و بمستندات الـياهــو...
    Bu yasal ruhsatlı. Open Subtitles هذا السلاح مرخص
    ruhsatlı değil. Open Subtitles إنه سلاح غير مرخص
    McGill, yasal yollarla edinilmiş ruhsatlı bir silah sahibiydi. Open Subtitles (ماك جيل)، كان مالكًا قانونيًا لسلاحٍ مرخص.
    O onun ruhsatlı silahıydı. Open Subtitles كان لديه مسدس مرخص
    - Hayır, ruhsatlı değil. Open Subtitles -لا، انه ليس مرخص
    Ve eski kocayı araştırdığımda... ruhsatlı bir silahı olduğunu öğrendim. Open Subtitles و... اكتشف أن الزوج السابق المالك الفخور لمسدس مسجل
    Ziva, Ateşli Silahlar kayıtlarına bak bakalım Iger'ın ruhsatlı 45'liği var mı. Open Subtitles "تحققي في قاعدة بيانات "آي تي أف أنظري إذا كان (آيجر) مسجل سلاحاً عياره 45 ،(هل ستقول لي ما الذي يحدث (ماكغي
    Holt'un sabıkası yok ama ruhsatlı bir silahı varmış. Open Subtitles (هولت) ليس لديه أي سجل ولكنه يملك سلاح مسجل
    Anatomi Kanunu, bu ülkede tıbbın yalnızca kalifiye ve ruhsatlı profesyoneller tarafından uygulanmasını sağlayacak. Open Subtitles قانون التشريح سيضمن أن الطب في هذه البلاد سيتم مُمارسته فقط من قبل المؤهلين والمُعتمدين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد