Biz Almanlar, Rusya'dan Sahra'ya bütün iklimlere alışmalıyız. | Open Subtitles | علينا كألمان الإعتياد على أي مناخ، من روسيا إلى الصحراء. |
Biz Almanlar, Rusya'dan Sahra'ya bütün iklimlere alışmalıyız. | Open Subtitles | علينا كألمان الإعتياد على أي مناخ، من روسيا إلى الصحراء. |
Erken uyarı sistemine göre bomba Rusya'dan veya başka bir yerden geliyor olmayacak. | Open Subtitles | أجهزة الإنظار المبكر لدينا سوف تـُفيد بأن القنبله آتيه من روسيا أو من أى مكان آخر |
Dr. Kosevich yeni. Rusya'dan. | Open Subtitles | انها مجرد الدكتور كوزوفيتش هو جديد من روسيا |
Rusya'dan Chikatilo, Londra'dan Karındeşen Jack, geçen ay da Boston Kasabı. | Open Subtitles | شيكاتولو في روسيا, و جاك السفاح في لندن, الشهر الماضي كان بوسطن الخانق |
Tıka basa teçhizat ve askerle dolu trenler Rusya'dan Batı cephesine akıyordu. | Open Subtitles | قطار بعد الآخر تكدّس بالكامل بالجنود وتجهيزات الحرب متوجهاً من روسيا إلى الغرب |
Nikaragua artık ihtiyaçlarını Rusya'dan alıyor, ama 80'lerde eski şeyleri Küba'dan miras aldılar. | Open Subtitles | نيكاراغوا يحصلوا على الاشياء من روسيا الآن لكن في ' ثمانينات ورثوا اشيائهم كلّها من كوبا |
1979'da Rusya'dan ülkeye giriş yaptığında Elder'ın Yabancı Çalışma Sertifikası için başvurusu kanuna aykırı yoldan değiştirilmiş. | Open Subtitles | ورقة طلب ايلدر , للعمالة الأجنبية تم تغييرها عندما دخل البلاد قادماً من روسيا في 1979 |
Anneni Rusya'dan getirip ona Amerika'da yeni bir yaşam kurdum. | Open Subtitles | لقد ساعدت أمك لكي تخرج من روسيا و تبدأ حياة جديدة في أمريكا |
...şairler dansçılar, ressamlar. Ayrıca Rus ruhuyla ilgilenirseniz diye Rusya'dan ruh ithal ettik. | Open Subtitles | رسامين و هكذا نستورد أرواح من روسيا إذا كنت مهتما بروح روسية |
Bu dişin Rusya'dan geldiğini ve Rusların bu dişe mamut dediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هذا السن قد جاء من روسيا وهذا السن سماه الروس الماموث |
Tahran, nükleer materyallerin Rusya'dan İran'a götürmesi için, ona yirmi milyon dolar ödemişti. | Open Subtitles | طهران دفعت له 20 مليون مقابل الحصول على المواد النووية من روسيا وإدخالها إيران |
Tahran, nükleer materyallerin Rusya'dan İran'a götürmesi için, ona yirmi milyon dolar ödemişti. | Open Subtitles | طهران دفعت له 20 مليون مقابل الحصول على المواد النووية من روسيا وإدخالها إيران |
18. yüzyılda Fransa'dan Hindistan'a, Rusya'dan Çin'e dünyadaki çoğu insan bir mutlak yöneticinin gölgesi altında yaşadılar. | Open Subtitles | في القرن الثامن عشر .. معظم الناس بالعالم من فرنسا إلى الهند من روسيا حتى الصين عاشوا في ظل ممتد لحاكم مُتفرَّد |
Konuştuğumuz sırada muhtemelen Amerikan Hükûmeti Rusya'dan iadesi istenebilecek politik suçluların listesini inceliyordur. | Open Subtitles | حكومة أمريكا في الغالب تحضر قائمة من السجناء السياسيين و الذين يرغبون في إخراجهم من روسيا |
Çocukken babam bizi Rusya'dan doğu yakasının aşağısına getirdi. | Open Subtitles | حينما كنت طفلاً اتى بنا والدي من روسيا إلى الجانب الشرقي المتدني |
...bu hafta Rusya'dan ABD'ye gelecek. | Open Subtitles | سيسافر من روسيا إلى الولايات المتحدة هذا الأسبوع. |
Yani baban, insanların Rusya'dan kaçmasına yardım etmiş. | Open Subtitles | ذلك ساعد الرجل القديم الخاص بك الناس الهروب من روسيا. |
Az önce Rusya'dan gelen bir uçağa resmi iniş izin numarası verilmiş. | Open Subtitles | كانوا يسمحون فقط باعطاء تصاريح دبلوماسية قليلة للطيران في روسيا |
Pardon! Her ikiniz de, altyapı planından ve Rusya'dan bahsettiniz ve geleneksel muhafazakar siyasetin önceliği olmayan diğer şeylerden. | TED | آسف. كنت قد ذكرتما البنية التحتية وروسيا وأشياء أخرى لم لتكن أولويات تقليدية للجمهوريين. |
Kazların Rusya'dan göç etmesi yaklaşık 15 gün falan sürüyor. | Open Subtitles | هجرة الطيور منْ روسيا يحتاج إلى حوالي 15 يومًا. |
Valentin Manoff, dansçılarını Rusya'dan çıkardığında sadece bir şirketi kurtarmakla kalmadı 200 yıllık bir eğitim sistemini de kurtardı. | Open Subtitles | عندما أخذ فالنتاين مانوف الراقصين خارج روسيا فهو لم ينقذ الشركة فقط بل أنقذ منظمة تدريب عمرها 200 سنة |