Ama bu üç vucüdun hiç bir şekilde yangından etkilenmediğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | رغم ذلك تقول بأن الحاظنات الثلاث التي إحتوت الأجسام لم تتأثر. |
Avcının sizden sık sık yardım talep ettiğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أن المبيدة تحتاج لمستوي من المساعدة منك كثيراً؟ |
Şimdi benim poliçemin olmasına rağmen bir şekilde tam kapsamadığını söylüyorsunuz. | Open Subtitles | الآن تخبرنى إنى لست مغطى بالكامل وهناك سياسة التي تقول هذا؟ |
Yani siz bilinçaltında en iyi arkadaşını öldürmek istediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا تقولين ؟ أنها بلا وعي حاولت أن تصدم صديقها العزيزة |
Ve siz tutmuş böyle birinin kendi ekibini bırakıp kaçacağını söylüyorsunuz öyle mi? | Open Subtitles | وكنت تقولين أن شخصا من هذا القبيل يمكنه التخلي عن طاقمه لإنقاذ نفسه؟ |
Bir dakika, dün gece evimde birisinin olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | انتظر، هل أنت تخبرني بأن يوجد شخصٌ ما في منزلي |
Siz ikiniz bu değerlendirme için değişmem gerektiğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم تقولون بأنني يجب أن أتغير من أجل هذا التقييم |
Yani, eğer bunu yaparsa, ikimizin de öleceğimizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أنه لو فعل هذا أن كلانا سيموت؟ |
- Başkan'ın kanseri için bir çare bulduğunuzu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أنك قد وجدت علاج لسرطان الرئيسة ؟ نعم |
Yani bu evlat alma konusunun evliliğinizin son dönemeci olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول إذاً أن موضوع التبنّي كان القشّة الأخيرة التي قسمت زواجكما؟ |
Özür dilerim ama şimdi siz buranın suç mahalli olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنا آسف. هل تقول لي هذه الغرفة هو نوع من مسرح الجريمة؟ |
Önce rakibi olduğumu söylediniz, şimdi de ortağı olduğumu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لقد كنت تقول الأن أنني كنت منافسه الأن تقول أنني شريكه؟ |
Yani siz onun 1998'den beri kızların değiştiğini bildiğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | انت تقول انها تعرف منذ 1998 ان الفتيات تم تبديلهم ؟ |
Yani önce benim sizi aradığımı ve buluşmak istediğimi ve sonra da sizden büro yakınlarındayken beni aramanızı istediğimi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | انت تقول انني اتصلت بك اولا وسألتك ان تقابلني؟ وقلت لك ايضـاً ان تتصل بي عندمـا تكون قريباً من الشـركة صحيح؟ |
- Kusura bakmayın ama güvenli odayı size söylemeden yaptırdığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | انا آسف ولكن هل تحاول ان تقول انها بَنَت الغرفة ولم تخبرك |
Yani bu röportajda Joan Crawford'un alkolik olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً، أنتي تقولين على السجل بأن جون كروفورد كانت سكّيرة؟ |
Yeğeninizin erken bunamadan muzdarip olduğunu söylüyorsunuz. | Open Subtitles | إنك تقولين أن إبنة أختك تعانى من الخرف المبتسر |
Belli ki gerçeği söylüyorsunuz çünkü kimse bu kadar saçma bir hikaye uyduramaz. | Open Subtitles | من الواضح أنكِ تقولين الحقيقة ولماذا تخترعين مثل تلك القصة السخيفة ؟ |
Şirketinizin 2 yıldır bana engel olmaya çalıştığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تخبرني بهذا لمدة سنتين أنت و منظمتك تعملون ضّدي |
Gerçekleşmemiş olan bir şeyin aslında hiç gerçekleşmediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم تقولون أن ما لم يحدث لم يحدث فعلاً ؟ |
İkiniz de bu lanet şeyin ne olduğunu bilmediğinizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتما الأثنان ، هل تقولان بأنكما لا تعرفان ما هذا ؟ |
Adamlarımın yarısından fazlasının öleceğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تَقُولُ أن أكثر مِنْ نِصْف رجالي سيُقتَلون؟ |
Durun, bu adamın, Meksika Başkanı'nın Batman olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إنتظر, أتقول أنَّ هذا الرجل رئيس المكسيك هو الرجل الوطواط؟ |
Afedersiniz ama eşimin bu olayla ilgisi olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | معذرةً، هل تقترح أن زوجي كان لديه علاقة بهذا الأمر؟ |
Yani, beni ve çıkarlarımı temsil edeceğiniz zaman, kişisel siyasi görüşlerinizi bir kenara bırakabileceğinizi mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذا أنتى تقولى يمكنك أن تنحى جانباً قناعاتك السياسية الشخصية عندما يتعلق الأمر بتمثيلي وتمثيل مصالحى؟ |
Böyle yaptığım zaman acımadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تخبرينني بأنك لا تتألمين حينما أفعل ذلك؟ |
Neden bunu gecenin bu saatinde gelip söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا أتيت إلى هنا وتخبرني بهذا هذه الساعة المتأخرة من الليل |
Ve yaparken suçluluk duymamak için de bunu bana söylüyorsunuz. | Open Subtitles | وأنتم تخبرونني بهذا كي لا تشعروا بالذنب تجاه ما تفعلونه |
Siz de buraya geldiniz ve bunu bana söylüyorsunuz çünkü benden yapmamı istediğiniz şey? | Open Subtitles | وأنتم تخبروني بهذا .. لأنكم تريدون مني فعل ماذا ؟ |
Thorn' u tanıdığımı söylüyorsunuz, beden olarak, ruh olarak değil. | Open Subtitles | أنت قلت أننى أعرف ثورن.. الرجل فقط و ليست روحه |
İnsanlara parkın kapanma sebebi olarak neyi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ما الذي تخبرون الناس به عن سبب اغلاق الحديقة؟ |