Haberlerde büyük bir jüriden bahsediyorlardı ama ne zaman olduğunu söylemediler. | Open Subtitles | الأخبار كانت تتحدث عن هيئة محلفين كبرى ولكن لم يقولوا متى |
Onu vurarak öldürdüler ve bir kelime bile söylemediler. Bir kelime bile söylemediler. | Open Subtitles | اطلقوا النار عليه وقتلوه, ولم يقولوا كلمة واحدة لم يقولوا |
Evlat edindik dediler. Nereden olduğunu söylemediler. | Open Subtitles | قالوا إنها متبناة و لكنهم لم يقولوا أبدا من أين |
15 yaşıma gelene kadar bana babamın gerçek babam olmadığını söylemediler. | Open Subtitles | لم يخبروني بأنَّ أبي ليس أبي الحقيقي حتى بلغتُ الخامسة عشر |
Tavşanın uzun ve dik kulakları olduğunu tıp fakültesinde sana söylemediler demek. | Open Subtitles | ربما لم يخبروك فى كلية الطب أن الأرنب لدية أذان كبيرة |
söylemediler, ama gerekmedi. Bu adamlar Hazar petrollerini kontrol ediyor. | Open Subtitles | لم يقولوا لي ، ولكن هؤلاء الرجال يتحكمون بالنفط الذي بالبحر |
Suçsuz olduğumu biliyorlar. Katil olmadığını biliyorlar ama aklen yeterli olduğunu söylemediler. | Open Subtitles | أكدوا أنك لست قاتلة ولكنهم لم يقولوا أنك سليمة عقلانياً |
söylemediler ama bir sebepten baban sorumlu bundan. | Open Subtitles | لم يقولوا لكن لسبب ما أعتقد أن والدك متورط |
Nereye götüreceklerini söylemediler. | Open Subtitles | لم يقولوا لنا الى اى مكان سوف ياخذوهم لم يقولوا |
Arka güvertenin yeniden yapıldığını söylemediler mi | Open Subtitles | الطابق الخلفي، ألم يقولوا أنه سيُعاد إنهائه؟ |
Sabah 9'da mühürlenmişti, bir şey söylemediler. Kimyasallar yada ona benzer bir şey dediler. | Open Subtitles | فى التاسعة صباحاً، كان مغلقاً كليةّ، لم يقولوا لماذا، تلوّث كيميائي أو شيء ما |
Sana yapılan saldırının operasyonun parçası olduğunu bana söylemediler. | Open Subtitles | إنهم لم يخبروني أن قتلك كان جزءاً من العملية |
- Nerede olduğunu hatta seni tekrar görüp göremeyeceğimi bile söylemediler. | Open Subtitles | لم يخبروني بمكانكِ، أو إن كنت ساراكِ ثانية أم لا. سنكون سوياً |
Bana da çok fazla şey söylemediler. Şimdi neden siz bana hangi konuda kaldığınızı söylemiyorsunuz? | Open Subtitles | لم يخبروني بالكثير في المكتب لم لا تخبروني بم درستم؟ |
Sana kocana asla sorgulamamanı söylemediler mi? | Open Subtitles | ألم يخبروك أنه لا يجب عليك ان تناقشى زوجك أبداً؟ |
Girdiklerini sana söylemediler, çünkü ölmemi istiyorlar. | Open Subtitles | لم يخبروك بأنهم سيدخلون لأنهم أرادوني ميت. |
Çünkü onlar da beni sevdiklerini söylemediler. | Open Subtitles | و لم يخبرونى أبداً أنهم يحبوننى أيضاً و هذا لا بأس به |
Bize bu ilacın ne işe yaradığını hiç söylemediler... fakat herkes alıyordu. | Open Subtitles | لم يخبرونا أبداً ما فائدته لكن الكل كان يأخذه |
Şey, yani, kesin olarak bana söylemediler ama onlar burada değiller ve onlar yokken de ben burada kalıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أعني لم يقولو لي على وجه التحديد ، لكنهم بعيدون ، وهذا ما أفعله عندما يكونو بعيدين |
Ama neden evlatlık olduğumu söylemediler? | Open Subtitles | لكن لماذا لم يخبرونني أنني أبنتهم بالتبني ؟ |
Zincir kullanıcısı hakkında hiçbir şey söylemediler. | Open Subtitles | لم يقولا شيئاً بعد عن مُستخدمِ الجنازير |
Bana bunu söylemediler, durun bir dakikada beni dinleyin. | Open Subtitles | لم يخبراني انتظر دقيقة و اسمعني |
Başkan! Bizi buradan gönderiyorlar. Ama neresi olduğunu söylemediler. | Open Subtitles | أيها الرئيس، سيرسلوننا بعيداً لكنهم لا يقولون إلى أين |
Bize Freddy hakkında hiç bir şey söylemediler... çünkü onu bu şekilde yenmeye karar verdiler. | Open Subtitles | هم لم يذكروا لنا شيئاً عن فردي لأانهم قرروا أن يهزموه بهذه الطريقة |
Çıkarken anahtarını bırakmanı söylemediler mi? | Open Subtitles | ألم يخبرك أي أحد بترك المفتاح بالاستقبال عندما تغادرين؟ |
Bill ve Felicia, buraya yetkilerimi elimden almaya geldiklerini bana söylemediler. | Open Subtitles | لم يخبرنى بيل وفيليشا انهم قادمان الى هنا ليسلبا منى سلطتى |
Gidip adamların canlarını bayâ sıktım ama bir şey söylemediler ama paranın kaynağını izleyip bulursak başka çareleri kalmayacak. | Open Subtitles | لمحت إلى ذلك أمامهم ولم يفصحوا عن أي شيء لكن تم تعقب آثار المال لن يمتلكوا خياراً |
- Çünkü bana da söylemediler. | Open Subtitles | - بسبب أنهم لا يريدون إخباري - |