Eğer başın belaya girerse, hiçbirşey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | إذا وقعت بأي مشكلة لا يجب عليك قول أي شئ اتفقنا,أنا أعتمد عليك |
Bir şey söylemek zorunda değilsin, sadece aldım. Değiştir. Şurada. | Open Subtitles | ـ لا يتوجب عليك قول أي شئ وإنما التبديل ، هناك |
Ama en kötüsü gerçeği söylemek zorunda olduğunuz andır. | Open Subtitles | ولكن أسوء شيئ هو عندما يكون عليك أن تقول الحقيقة |
Tamam, bunu şefin önünde söylemek zorunda değildin. | Open Subtitles | حسناً , لم يكن عليكِ قول هذا أمام الرئيس |
Ve bunları söylemek zorunda olduğunu çünkü bunun... | Open Subtitles | و قالت انها مضطرة لقول تلك الأمور لأن هذه هي أخر |
Demek istediğim, bu doğruysa bana söylemek zorunda değildin. Bu çok önemliydi. | Open Subtitles | أعني, حتى لو كان صحيحا, ما كان يجب أن تقول ذلك لى فالأمر مهم بالنسبة لى |
Hiçbir şey söylemek zorunda değilsiniz, fakat daha sonra mahkemede ihtiyacınız olacak bir şeyi sorgulama esnasında söylemezseniz, bu savunmanıza zarar verebilir. | Open Subtitles | لست مضطراً لقول أي شيء .. ولكن قد يسيء لدفاعك إذا لم تُشر إلى .. .. |
Seni rahatsız eden bir konuysa hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ أن تقولي شيئاً آخر عن ذلك لو أنكِ لستِ مرتاحة |
- Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. - Arkadaşım ama. | Open Subtitles | ليس عليك قول أي شيء على الإطلاق إنها صديقتي |
Bir şey söylemek zorunda değilsiniz, fakat söylemediğiniz bir şeyi mahkemede kullanırsanız şayet bu savunmanıza gölge düşürebilir. | Open Subtitles | ليس عليك قول شيء دون مدعي عام لا تذكر شيئاً إلا في المحكمة |
Şu anda karşımızda dururken doğruyu söylemek zorunda olduğunu bildiğine göre bize ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | ماذا تود أن تقول عندما تمثل أمامنا و تعرف بأن عليك قول الحقيقة؟ |
Hiçbirşey söylemek zorunda değilsin, Sorulduğunda mahkemede faydana olabilecek şeyleri konuşmaman savunmanı zor duruma sokacaktır . | Open Subtitles | لا يتوجب عليك أن تقول شيئا و لكن لن ينفعك أن تخفي عنا أي شيء الآن حتى لو ذكرته في المحكمة |
Bir şey söylemek zorunda değilsin. Senin suçun değil. | Open Subtitles | لاينبغي عليك أن تقول شيئاً فإنها ليس خطئك |
Eğer istemiyorsan, bir şey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لايجب عليك أن تقول أي شي إذا لم تكن تريد التحدّث. |
Bir şey söylemek zorunda değilsin ancak söyleyeceğin... | Open Subtitles | ليس عليكِ قول شيئ ولكن إن لم تذكري |
- Bunu söylemek zorunda mısınız? - Evet efendim. | Open Subtitles | سيدة لي، هل أنت مضطرة لقول ذلك؟ |
Hayatınızda her zaman yalan söylemek zorunda kaldığınız bir an vardır. | Open Subtitles | هناك دائما لحظة في الحياة يجب أن تقول فيها الحقيقة |
Bir şey söylemek zorunda değilsiniz, ancak eğer sorgulandığınızda ifade vermezseniz savunmanız zarar görebilir, bu da sonradan mahkemede aleyhinize olur. | Open Subtitles | لست مضطراً لقول أيّ شئ ولكن قد يضرّ بدفاعك، إذا لم تذكر عندما تشكك في أمر قد تقوم بالإعتماد عليه لاحقاً في المحكمة |
Bir şey söylemek zorunda değilsin. Beni bu gece havaalanına götür, yeter. | Open Subtitles | ليس عليكِ أن تقولي شيئاً فقط قومي بتوصيلي إلى المطار الليلة |
Hayatın ile ilgili, en ufak ayrıntıyı, artık bana söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تخبريني بكل تفصيل صغير في حياتك بعد الآن |
Bana güzel şeyler söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا داعي لقول كلام جميل لي لم أدفع لك من أجل هذا |
söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لستِ مضطرة لذلك |
Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. Pekala kahve uzmanı... ..eğer benim yerimde olsaydın, kalır mıydın yoksa gider miydin? | Open Subtitles | أعي الأمر، لستِ مضطرّة لقول أي شيءٍ، لكنمِننادلةإلى مُذيعة،لوكنتِمكاني.. |
Onun söylemek zorunda olduklarını dinle.Sana göstermek istediklerine bak. | Open Subtitles | إستمعي إلى ما يريد قوله ، وانظري إلى الأشياء التي سيريها لك |
Burada yalan söylese de olur, ama mahkemede, gerçekleri söylemek zorunda değil mi? | Open Subtitles | لا أمانع أن يفعل هذا هنا، ولكن أليس عليه أن يقول الحقيقة في المحكمة؟ |
Ve bunu söylemek zorunda olduğuma inanamıyorum bile. | Open Subtitles | حتى إنني لا أستطيع أن أصدق أن علي قول ذلك |
Ve bak, bunu yaptığımı büyükannenle büyükbabana, söylemek zorunda değilsin, ama bir şekilde korkarsan, | Open Subtitles | وليس عليك إخبار جديك بأني أفعل هذا لكن لو شعرت بالخوف |