Son günlerde, tüm bu topluluğa saldırılmasına rağmen, geleceğimiz daha da güçleniyor, bunu söylemekten mutluyum. | Open Subtitles | في الآونة الأخيرة مع أنّ هذا المجتمع بأكمله خضع لتحدٍّ وأنا سعيدة لأقول أن مستقبلنا لم يسبق أن كان مؤكدّاً أكثر |
söylemekten mutluyum, geçenlerde Ryan'la yazıştık, hikâyesi mutlu sonla bitti. | TED | أنا حقاً سعيدة لأقول -- مؤخراً، كنا على تواصل مع راين -- وكان لقصته نهاية سعيدة. |
Birkaç gün önce Afgan Hükümetinin Matt'i resmi olarak ülkeye geri davet ettiğini söylemekten mutluyum. Ayrıca onun sınır dışı edilme kararını da geri çektiler. | TED | و أنا سعيدة لأقول في الأيام القليلة الماضية، قامت الحكومة الأفغانية بدعوته رسمياً إلى العودة إلى البلاد و أنهم تراجعوا عن قرار نفيه. |
Bizim profilimize uyduğunuzu söylemekten mutluyum Bay Barris. | Open Subtitles | أنا سعيد بإخبارك أنك مطابق . "للمواصفات المطلوبة يا سيد "باريس |
Bizim profilimize uyduğunuzu söylemekten mutluyum Bay Barris. | Open Subtitles | أنا سعيد بإخبارك أنك مطابق . "للمواصفات المطلوبة يا سيد "باريس |
Ama öyle olmadığını söylemekten mutluyum. | Open Subtitles | و أنا سعيدة لأقول أنني لا أهتم |