Çok kez söylemeye çalıştım, ama çok zordu... | Open Subtitles | لقد حاولت إخبارك عدّة مرات ..ولكن من الصعب أن |
Nasıl yapacağımı bilmediğimi sana söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إخبارك بأنِّي لا أعلم طريقة فعل ذلك |
O aptal asistanına bu seferki güllerin hata olmadığını söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت إخبار مُساعدتك الحمقاء تلك أنّ الورود ليسوا مرسلين عن طريق الخطأ هذه المرّة |
Şu Roma'dan geç geldiği gün sana söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | في ذلك اليوم الذي تأخر فيه و هو عائد من روما لقد حاولت اخبارك بالأمر |
Biliyordum, baştan beri bunu söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | كما توقعت .. هذا ما حاولت قوله أول مرة |
Sana söylemeye çalıştım ama sen dinlemedin. Hiç dinlemiyorsun ki! | Open Subtitles | حاولت أخبارك ، ولا تستمعين لا تفعلين |
Asansörün bozuk olduğunu ona söylemeye çalıştım, ama dinlemedi. | Open Subtitles | وبالطبع، لم يستطع نزول الأدراج حاولت إخباره أن المصعد معطّل، لكنّه لم يستمع |
Ona karnavalda tehlikede olduğunu söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | أنا حاولت اخبارها انها كانت في خطر في الاحتفال |
Sana söylemeye çalıştım ama sana ulaşamadım. | Open Subtitles | ،كنتُ أحاول إخباركِ .لكن لم أستطع الوصول لكِ |
Bak, sana söylemeye çalıştım ama sürekli bir yerlere çağrıldın. | Open Subtitles | انظر, لقد حاولت إخبارك ولكن كنت مشغولا بكثرة الاتصالات |
Tanrım! Sana söyledim. Sana söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | يا إلهي ، لقد أخبرتك حاولت إخبارك |
Sana söyleyecektim, hatta söylemeye çalıştım ama nişanlın ve aramızdaki gerilim... | Open Subtitles | حاولت إخبارك من قبل، لكن مع خطيبتك وهيجانك... |
Kendime ölmeyi hak ettiğini söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إخبار نفسي أنه يستحق الموت |
Alice yengeme söylemeye çalıştım fakat suratıma şamarı yedim bu yüzden gündüzleri kiliseye gitmeye başladı. | Open Subtitles | ،(حاولت إخبار العمة (أليس لكنها صفعتني في الوجه وبدأت بالذهاب إلى الكنيسة أثناء النهار أيضاً |
Şu Roma'dan geç geldiği gün sana söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | في ذلك اليوم الذي تأخر فيه و هو عائد من روما لقد حاولت اخبارك بالأمر |
söylemeye çalıştım, ama nasıl söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لقد حاولت اخبارك ولكن لم اجد الكلمات المناسبة لذلك |
Biliyorum , bunu ona söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | ذلك ما حاولت قوله إليه |
Ben de söylemeye çalıştım zaten. | Open Subtitles | هذا ما حاولت قوله |
Sana söylemeye çalıştım ama her şey çok hızlı oldu. | Open Subtitles | حاولت أخبارك .لكن هذا حدث بسرعه |
Ona senin için büyük bir gece olduğunu söylemeye çalıştım Dean ve ...ona başka bir zaman gelmesini söyledim ama bir iş olduğunu söylememi ve senin ne olduğunu anlayacağını söyledi. | Open Subtitles | حاولت إخباره بأهمية الليلة لك وطلبت منه العودة في وقتٍ لاحق لكنّه طلب مني أن أخبرك أن لديه مهمة وقال أنك ستفهم معنى هذا |
Ona söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت اخبارها بذلك. |
Son geldiğinde söylemeye çalıştım... | Open Subtitles | كنت أحاول إخباركِ ! في المرة السابقة |
Zaten bildiğin şeyi sana söylemeye çalıştım. O hayatta kalarak doğal dengeyi bozuyor. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أخبرك بما تعرفه الآن إنها تعرقل النظام الطبيعي ببقائها حية |
Bilerek yapmadık. Size söylemeye çalıştım ama... birden hıçkırık tuttu. | Open Subtitles | لقد كانت حادثة ,نحن لم نقصد ان نفعلها لقد حاولت ان اقول لكم فيما بعد لكن |
Carson'a çok iyi olduğumu söylemeye çalıştım ama ısrar etti. | Open Subtitles | حسنا ، أنا حاولت أن أخبر (كارسون) أننى بخير لكنه اصر |
Sana söylemeye çalıştım, olayları istediğim şekilde bitireceğiz. | Open Subtitles | حاولت إخباركم أني سأقوم بالأمور على طريقتي |
Sana söylemeye çalıştım ama sen bunu üstesinden gelebilirim dedin | Open Subtitles | لقد حاولت إخباركِ, ولكنك ولكنت كنت تقولين, أستطيع التعامل هذا الأمر |