söylemeyeceğim, ve bahse girerim senin çok hastan da yoktur. | Open Subtitles | لن أقول ذلك. و أراهن أنك لم تملك مرضى كثيرين. |
İlaç tedavisi görüyorum Bu yüzden normal zamanda söylemeyeceğim şeyler söyledim. | Open Subtitles | أخذت دواءً للألم إنه يجعلني أقول أشياء لم أكن أبداً سأقولها |
Ama bana güven, petrol kazınla ilgili kimseye tek bir kelime söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ثق بي، أنا لن أخبر كلمة واحدة لأي أحد بشأن تنقيبك للنفط |
Bak, bana istediğin her şeyi yapabilirsin, sana hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | انظر, يمكنك أن تفعل بى ما تشاء لن أخبرك بأى شىء |
Bak, Sendika avukatı ile konuşana kadar bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | اسمع,لن أقول أي كلمة أخرى قبل التكلم مع محامي الاتحاد |
Hiç önemli olmadığını söylemeyeceğim ama daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لن أقول بأنها غير مهمة كن هناك أشياء أكثر اهمية |
Spencer ne yaparsan yap asla, Asla o kelimeleri söylemeyeceğim. | Open Subtitles | سبنسير مهما عملت ، أنا لن وأبدا أقول تلك الكلمات |
Yani cesedi daha yakından incelemeden başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | يعني أنّني لن أقول شيئا آخر حتى أفحص الجثة أكثر. |
söylemeyeceğim ama şu kadarını söyleyeyim, bayağı büyük şeyi vardı. | Open Subtitles | لست ستعمل اقول لكم، لكني سأفعل أقول أنه كان وحشا. |
Bir daha söylemeyeceğim, bu yüzden homurdanmayı bırakıp beni dinleyin. | Open Subtitles | لن أقول هذا مرتين لذا توقفا عن الأنين وأنصتا لي |
Olmamalıydı. Ve kimseye hiçbir şey söylemeyeceğim. Tabii sen de. | Open Subtitles | ولن يتكرّر ثانيةً، ولن أخبر أيّ أحد بهذا، وعليكِ بالمثل |
Çünkü dünyadaki az sayıda kadın kalp nakli cerrahlarından biri hastanende çalışıyor ve ben hastamla kız kardeşine kalbi alamayacaklarını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لأنك تملكين المرأة الوحيدة المتخصصة في جراحة زراعة القلب في العالم وأنا لن أخبر شقيقة مريضتي أنها لن تحظى بذلك القلب |
Sana ne olduğunu veya neler olduğunu bilmiyorum ya da ne yaptığını bilmiyorum ama kimseye bir şey söylemeyeceğim ve hatta seni gördüğümü de söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أجهل ماذا يحصل معك أو ماذا حصل، أو ماذا فعلتما ولكني لن أخبر أحداً بأي شيء، ولن أقول حتى أنني إلتقيت بك. |
Neden teşekkür ettiğini söyleyene dek neyin iyi ya da kötü gittiğini söylemeyeceğim. | Open Subtitles | فصححتها لن أخبرك بم حدث خطأ، أو صواب إلي أن تخبرني لم شكرتك |
Peki, madem öyle, ben de sana altının nasıl yapıldığını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | حسنا , من الواضح أنا لن أخبرك ِ كيف تصنعين الذهب |
Ne olduklarını söylemeyeceğim gece yatağa gelirken gözlüklerini taktığına emin ol. | Open Subtitles | لن أخبرك ما المكتوب عليها لذا ارتدِ نظارات القراءة في المساء |
Bu durumda olmasaydım asla söylemeyeceğim kelimeleri atıyorum. | Open Subtitles | تلك الكلمات من المستحيل أن أقولها . حتي لو كنت بهذا الموقف |
Mektubu okuduğum zaman kişisel olarak ne düşündüğümü sana söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا اريد ان اخبرك عمّا ظننته انا شخصيا عندما قرأت الخطاب |
Tamam, ona hiçbir şey söylemeyeceğim, adamların dinleyebilirler. | Open Subtitles | نعم, لن أخبرها بأى شىء ويمكن لرجالكِ أن يستمعوا |
KYLE, bana promisin verdiğini babana söylemeyeceğim. Yani, babamı gerçekten çok seviyordum... fakat bu yaptıklarımı anlayamaz. | Open Subtitles | لن اخبر اباك,انك اعطيتنى حقنه البرومايسن |
Ona söylemeyeceğim ama Bay Eagles'ın söylediklerinde katıldığım bir kaç şey var. | Open Subtitles | لن أخبره بذلك لكن هناك أمور في موقف السيد إيغلز أوافقه فيها |
Bunun gerçekleşmesinin ne kadar zamanımızı aldığını söylemeyeceğim. | TED | لن اقول لكم كم مرة استغرقنا من تحقيق ذلك. |
İki ayağında iskelede olsun, bir daha söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ابتعد بمسافين قدمين عن الميناء لن أكرر كلامي |
Size hangisi olduğunu söylemeyeceğim, o yüzden hepsini öğrenmek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | أنا لن أخبركم أي واحدة لذا يجب عليكم قراءتهم كلهم السابعة |
söylemeyeceğim zaten. Sen söyleyeceksin. Eğer söylemezsen, o zaman ben derim. | Open Subtitles | انا لن أفعل , أنت ستفعل , و اذا لم تفعل , فسأفعل أنا |
Eğer bir şey söylersem ölürüm. Sana bir bok söylemeyeceğim, ese. | Open Subtitles | إذا قُلت أيّ شئَ، سأكون لحمُاً ميتاً لَنْ أُخبرَك أي شيء |
- Hiçbir şey söylemeyeceğim sana. Ne planladığını bizimle paylaşmadan hiçbir yere de gitmiyorsun. | Open Subtitles | لن أخبركَ بشيء ولن تبرح مكانكَ ما لم تطلعنا على ما تفعله |
İşle ilgili başka şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ليس لديّ المزيد لأقوله حول عملنا |