Ben öyle söylemezdim. İyi geceler tatlım. | Open Subtitles | إننى لما كنت لأقول ذلك طابت ليلتك يا عزيزتى |
Onunla görüşmeyeceğini bilsem hiçbir şey söylemezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأقول أي شيء إن علمت أنك ستنفصل عنها |
Yoksa söylediğimi düşündüğün şeyi asla söylemezdim. | Open Subtitles | لا بدّ أنّي منتشٍ. ما كنت لأقول ما خلتني قلته البتّة |
Ama asla O'nun kadar iyi biri olmadığını söylemezdim. | Open Subtitles | لَكنِّني لن أقول أبداً أنكَ لست شخصاً جيداً مثلها |
Eğer kesin emin olmasaydım bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | حسناً، لم أكن لأقول أي شيء لو لم أكن واثقة. |
Aslında ne kadar çekici olursan ol, ...ki kesinlikle öylesin gelip de bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | في الحقيقة، بالرغم من مدى جاذبيتكِ و أنتِ فعلا جذابة، إلا أني لم أكن لأقول لكِ شيئاً. |
Kadınlar ve erkekler arasındaki farka gelince ben ona asla bu kadar acımasızca bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | الإختلاف بين الرجال والنساء؟ هو أني ما كنتُ لأقول شيء قاسي كهذا أبداً |
Bunu söylemezdim ve sana kesinlikle gülmezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأقول هذا وما كنت لأسخر منك بالتأكيد |
Birbirlerine uyacaklarını düşünmesem öyle söylemezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأقول ذلك لو ما كنتُ أظن أنهما مناسبان لبعضهما البعض. |
Ben öyle söylemezdim. Aslında gidişatı göründüğü kadar vahim değil. | Open Subtitles | حسناً ، لم أكن لأقول هذا ، في الواقع سأقول أن التكهن ليس وخيماً كما يبدو |
Umrumda değil.Ne olursa olsun onun az önce söylediklerini söylemezdim. | Open Subtitles | لا أكترث لذلك، لكنني لم أكن لأقول أبداً ما قاله للتو |
Alkol ruhsatı bir tarafa, zaten bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | بغض النظر عن رخصة الخمور ما كنت لأقول شيئاً |
Bir şey söylemezdim ama Leydi Hazretleri'nin zaten bildiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ما كنت لأقول شيئاً لكني ظننت الليدي تعرف |
Oyuncuların için mücadele ettiğin kadar bu evlilikte, benim için mücadele etmiş olsaydın bunu söylemezdim. | Open Subtitles | لو قاتلت بنفس المجهود من أجلي في هذا الزواج كما تقاتل لأحد نجوم أفلامك لم أكن لأقول هذا |
Gerçeklerden emin olmasaydım bunları söylemezdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن متأكدا تماما من الحقائق التى ذكرتها لن أقول لك هذا الآن |
Doğru olduğunu bilmesem asla söylemezdim. | Open Subtitles | لكنني كنت سوف لن أقول هذا لو لم أكن واثق أن هذه هي الحقيقة |
Kimseyi görmedim, görseydim bile, sana söylemezdim. | Open Subtitles | . أنا لم أرى أى شخص , وحتى إذا رأيت , أنا لن أخبرك |
Benim denetlememi kabul edene kadar nerede olduğumuzu onlara söylemezdim. | Open Subtitles | انا لن اقول لهم أين كنا حتى يوافقوا على تفتيش وحدة الى أس جى سى |
Bana mesajla ilgili yalan söylemeseydin ben de yalan söylemezdim. | Open Subtitles | حسناً، لم أكن لأخبر فينيسا شيئاً لو لم تكذب بشأن تلقيك الرسالة |
Matthew'ın nerede olduğunu bilmiyorum. Zaten bilseydim de sana söylemezdim. | Open Subtitles | فأنا لا أعرف مكان، ماثيو و حتى إن عرفت، فلن أخبرك |
"Eğer" bir şey bilseydim, bu tavrından sonra sana bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | حسنٌ لو أعلم أيّ شيء فلنّ أقوله لكِ، ليس بهذا الوضع. |
Davaya ben bakıyor olsaydım, ben de sana söylemezdim. | Open Subtitles | هذا طبيعي ، أعني ، حتى انا ما كنت لأخبرك لو كانت هذه قضيتي |
Hiç bir şey söylemezdim. Sinir hastaları gibi davranmak istemezdim ama... | Open Subtitles | أنا لم أقول أي شيء لم أكن أريد أن أبدو عصبية ، ولكن .. |