söyleyebileceğim şey ise; ulusal güvenliğimize karşı oluşan bu tehdit onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | ما أستطيع قوله لك، أن ذالك التهديد علي أمننا القومي قد مات معه |
Ama tek söyleyebileceğim şey şu, AFL dikkatli olsa iyi olur. | Open Subtitles | و لكن جل ما أستطيع قوله يجب على "ر ، م ، ف" أن تحذر |
Bütün söyleyebileceğim şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع قوله |
Şey, burada söyleyebileceğim şey bunun çok güçlü bir anektod olduğu ve bence, siz de bilirsiniz, bu... | Open Subtitles | حسنا, ما سأقوله هو أن هذه قصة قوية جدا وأظن, مثل ما انت عارف, أن |
Size açık bir şey söylemeyeceğim. Tek söyleyebileceğim şey Kanada doğumlu olduğu ve hepinizin onu tanıdığı. | Open Subtitles | حسناً ، انا لن اخبركم بشئ معين ، ولكن كل ما سأقوله هو انه ولد ب"كندا" ولكنكم تعرفوه بالتأكيد. |