Fakat çok sonraları, 1871'de Bu konuda söyleyeceği bir şey vardı. | TED | لكن بعد ذلك بكثير، عام 1871، كان لديه شئ ليقوله حول ذلك. |
- Kimsenin söyleyeceği bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شخصاً لديه أي شيء ليقوله أنا سأفعل |
Cezası yerine getirilmeden önce hükümlünün söyleyeceği bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لدى المحكوم عليه شيء ليقوله قبل تنفيذ العقوبة؟ |
Babamın söyleyeceği bir şeye benziyor. | Open Subtitles | يبدو ذلك كلاماً كان أبي ليقوله |
Sanırım kocanın bu konuda söyleyeceği bir şey olabilir. | Open Subtitles | اعتقد بأن زوجك لديه شيئ ليقوله حول ذلك |
Anne, "Bart"ın sana söyleyeceği bir şey var. | Open Subtitles | أمي إن لدى بارت شيء ليقوله |
Casey'nin sana söyleyeceği bir şey var. | Open Subtitles | كيسي لديه شئ ليقوله لك |
Cinayet mi? Bu, Reddington'ın söyleyeceği bir şeydi, senin değil. | Open Subtitles | كان هذا شيئ ليقوله " ريدنجتون " لست أنت |
Harvey'in sana söyleyeceği bir şey var. | Open Subtitles | لدى (هارفي) شيء ليقوله لك |