Çünkü panik yapmamıştım ve onu sakinleştirmek için ne söyleyeceğimi biliyordum. | TED | لأنني لم أكن خائفًا ووجدتني أقول له ما يهدّئ من روعه. |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm. | Open Subtitles | جونى , لا أعرف كيف أقول لك هذا و لا أعرف حتى إن كان لى الحق ولكنى دائماً إعتبرتك كإبنى |
Bak. Sana ne söyleyeceğimi bilemiyorum, ama burada şapka yok. | Open Subtitles | اسمعي، لا أعرف ماذا أقول لك ولكن القبعة ليست هنا. |
Bunu söyleyeceğimi asla düşünmezdim ama Chuck Bass'ın masum olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | لم أعتقد أني سأقول هذا يوم لكن أتضح ان تشاك باس بريء |
- Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bunun için onu suçlama. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا اقول حسنا, لا تُمسكينها بحقه |
Bu düşündüğümden daha sert olacak. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | سيكون ذلك أصعب من ما تخيلت لا أعلم كيف سأقوله |
Bana bunu verdi çünkü buraya gelip sana bunları söyleyeceğimi biliyordu. | Open Subtitles | لأعطيها لكَ لإنه يعلم أنني سآتي إلى هنا و أقول هذا |
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum, bizim üç kasabamız gibi sadece sarayları var. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أقول فقط بقصورهم , مثل ثلاث من مدننا |
Bunu söyleyeceğimi asla düşünmezdim, ama burada olduğun için gerçekten mutluyum | Open Subtitles | لم أعتقد أني سوف أقول هذا لكني سعيدة جداً أنك هنا |
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama, öldürmek için ateş edin. | Open Subtitles | لم أعتقد أبدا أن أقول ذلك لكن.. أطلق النار عليها |
Hem burada ilk defa yer alıyorum, hem de ne söyleyeceğimi bilmiyorum. | TED | أنا أيضاً هنا للمرة الأولى ولا أعرف ماذا أقول |
İnsanların fısıltılarını duyunca ne söyleyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | حينما أسمع الأشياء الخبيثة التي يهمس بها الناس ، لا أعرف ماذا أقول |
Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım, ama söyledim. | Open Subtitles | لم أظن أبدا أن أسمع نفشي أقول ذلك ، لكنني قلت |
Oh, nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Şimdi daha güçlüsün. Kendinden daha eminsin. | Open Subtitles | أوه , لا أعرف كيف أقول ذلك و لكنك أكثر قوة الآن , و أكثر ثقة بنفسك |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bazen gaza gelirdi. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أقول هذا ولكنه فجأة أصبح هائجًا |
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama ikimiz iyi bir takım olduk. | Open Subtitles | أتعرف لم أفكر أبداً أني سأقول هذا لكننا بالفعل فريق جيد |
Bunu söyleyeceğimi asla düşünmezdim fakat Snotlout, sanırım sen haklısın. | Open Subtitles | أنــا لم أعتــقد أبداَ أنى سأقول ذلــك, سنوتــلت,أنت على حق. |
Böyle bir şeyi söyleyeceğimi hiç tahmin etmezdim, ama inanıyorum ki yok etmeyi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد اننى لم اسمع نفسى اقول شئ كهذا من قبل، لَكنِّي أَعتقدُ يَجِبُ علينا ان نحطمه. |
Bana öyle baktığın zaman, ne söyleyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | عندما تنظرى الى مثل ذلك، أنا لا اعرف ماذا اقول. أحيانا من الأفضل أن لاتقول شيئ. |
Burada ne söyleyeceğimi aylardır kurgulamaya çalışıyorum. | TED | كنتُ أحاول إيجاد ما سأقوله هنا منذ شهور. |
Nerede görünüp ne söyleyeceğimi hep biliyordum. | Open Subtitles | فلطالما عرفت ماهو المشهد القادم ومالذي يجب قوله عند حدوثه |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة , لا أعرف كيف أقولها ولكني أرى أشياء |
NasıI söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ كَيفَ أَقُولُ هذا , تَعْرفُ. |
Hayır, söyleyeceğimi hiç ummadığım başka bir şey de: | Open Subtitles | لا, وها هو امر آخر لم اظن بأني قد اقوله ابداً |
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum en iyisi söyleyeyim gitsin. | Open Subtitles | انا لا اعرف كيف يمكننى التعبير عن ذلك , لذ ساقول فقط |
İlk olarak, söyleyeceğimi unuttum. | Open Subtitles | في المقام الأول لقد نسيت ما أردت أن أقوله |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أصيغ هذا |
Bay Carson'a şarabı söyleyeceğimi sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد بأني أخطط لإخبار السيد "كارسون" عن النبيذ |
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, sadece söyleyeceğim. | Open Subtitles | أن لا أعرف كيف أقول هذا لذا , سأقولها الآن |
Keşke burada ne söyleyeceğimi bilseydim. | Open Subtitles | . أتمنى لو أعرف ماأقول هنا |
Belki de bilinçaltında eninde sonunda annene bunu söyleyeceğimi biliyordun. | Open Subtitles | ،لأنّك علمتِ، في مستوىً معيّن أنّي في النهاية سأخبر أمّك |