Öyle söyleyecektim ama onun yerine şunu söylüyorum sen de hepimizi tehlikeye attın. | Open Subtitles | كنت سأقول ذلك وعوضاً عن ذلك، سأقول هذا: أنت وضعتنا أيضاً في خطر. |
Ne söyleyecektim unuttum. Dün gecenin korkusunu atlatamadım hala. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما كنت سأقول ما زلت مفزوعة من ليلة أمس |
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve birbirimiz için yaratıldığımızı söyleyecektim. | Open Subtitles | وكنت سأخبرك عن مدى حبي لكِ وكيف أننا مناسبين لبعضنا البعض. |
Sana çok geç kaldığını söyleyecektim, kötü haberler olduğunu. | TED | كنت سأخبرك أنك جئت متأخرًا للغاية فهذه أخبار سيئة. |
Evet. Sana söyleyecektim ama bilmem, bu konuda bir tuhaf hissettim kendimi. | Open Subtitles | أجل، كنت أنوي إخبارك لكني شعرت بغرابة حيال الأمر |
Aslında kapıyı bize açtığınızda ben de tam bunu söyleyecektim. | Open Subtitles | سيدتي .. هذا ماكنت سأقوله لكِ عندما فتحتي الباب لنا |
Sana söyleyecektim, ama büyük haftasonunu berbat etmek istemedim. | Open Subtitles | كنت سأخبركِ ولكنني لم أشأ أن أدمر نهاية الأسبوع |
Bir şeyler söyleyecektim ama bu onu utandırabilirdi. | Open Subtitles | , كنت سأقول شيئاً . و لكن أعتقد أنه سيكون محرج |
- Ben yakalanıp bu işi yapmam yasaklanmadan önce başarısız olduğunu söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت سأقول ذلك أنا من كان سيقول ذلك كَانتْ فاشلَه قبل كونى أُمَسكتْ وأبعدتْ |
Öyle bir şey yok. İyi. Çünkü vücudunuzun hâlâ güzel olduğunu söyleyecektim. | Open Subtitles | جيد، لأنني كنت سأقول أنكِ مازلتِ تملكين جسداً جيداً |
Onu tanıdığınızda doğruyu söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت سأقول لكم الحقيقة في النهاية بعدما تتعرفون إليها |
Tam da bununla hiç bir ilgin olmadığını söyleyecektim, ama... Neyse... | Open Subtitles | كنتُ سأقول بأنّه لا علاقة لك بالأمر , لكن |
Lütfen canını sıkma, hayatım. New York'a ulaşınca söyleyecektim. | Open Subtitles | ارجوك ألا تنزعج هكذا ، كنت سأخبرك حين نصل الى نيويورك |
Aslında dün söyleyecektim ama, Harry ve Gerald'a haksızlık olacaktı. | Open Subtitles | كنت سأخبرك ليلة أمس ، و لكن لن يكون هذا عدلا لهارى و جيرالد |
Sana öğle yemeğinde söyleyecektim, martini'den sonra. | Open Subtitles | ، كنتُ سأخبرك على الغداء بعد أن تتناول شَرابك |
Merhaba, acele ettiğini biliyorum. Kırmızı bir elbise giyeceğimi söyleyecektim. | Open Subtitles | أعرف أنك على عجلة، أردت إخبارك أني سأرتدي فستانًا أحمر" |
Daha önce söyleyecektim ama cesaret edemedim. | Open Subtitles | كنت سأقوله هذا صباح اليوم. لكن لم أتمالك نفسي لأقوله. |
Sınıfta söyleyecektim, ama hazır buradayken söyleyeyim. | Open Subtitles | .. كنت سأخبركِ داخل الصف لكن بما أنكِ هنا |
Onunla bir daha görüşmek istemediğimi söyleyecektim ama durum biraz hassas. | Open Subtitles | حسنا كنت سأخبره أنني لا أريد رؤيته بعد الان كما ترين فإن الأمر معقد أكثر مما تعتقدين |
Aslında bunu doğumgününde söyleyecektim ama böylesi çok daha eğlecenceli oldu. | Open Subtitles | كنت أنتظر لأخبرك في عيد ميلادك لكن هذا اكثر متعة |
- Ben sana söyleyecektim, Sadece bilirsin... bu işi telefonda halletmek istemedim. | Open Subtitles | أنا كنت سأخبرك .. لاكني لم أرد اخبارك به علي الهاتف |
Kendisine de söyleyecektim ama ağzımda lastik bir top vardı. | Open Subtitles | لكنتُ سأخبرها بذلك، لكن كانت هناك كرة مطاطية في فمي |
Sana elimi bile sürmedim. Ben sadece kocasına söyleyecektim. | Open Subtitles | أنا لم ألمسك, ما كنت سأفعل لها أي شيء كنت سأخبر زوجها فقط, هذا كل ما في الأمر |
Şey, bunun beni gülümsettiğini söyleyecektim ama bu sıkıntı olmazdı, değil mi hanımefendi? | Open Subtitles | حَسناً، أنا كُنْتُ سأَقُولُ بجلب إبتسامة إلى وجهِي، لكن ذلك سَيَكُونُ آمنَ، لا هو , سيدتي؟ |
Dördüncü bir kelime daha söyleyecektim ama unuttum. | Open Subtitles | هناك كلمة رابعة كنت سأقولها لكنني نسيتها |
Size daha önce söyleyecektim ama ayıkken yüzleşmeden nefret ederim. | Open Subtitles | كنت سأخبركم يارفاق منقبل، لكن اكره المواجهات عندما أكون بوعي. |
Gelişinizin çok ani olduğunu söyleyecektim, efendim. | Open Subtitles | كنت ساقول مرة اخرى، سيدي، كم كان غير متوقعا وصولك. |
Ben de tam sana aynı şeyi söyleyecektim. | Open Subtitles | من المضحك أنني كنت على وشك قول الشيء نفسه لك |