ويكيبيديا

    "söyleyemem" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إخبارك
        
    • قول
        
    • اخبارك
        
    • أن أقول
        
    • يمكنني القول
        
    • اخبرك
        
    • إخباركِ
        
    • أخبارك
        
    • أن أخبرك
        
    • لن أقول
        
    • أستطيع القول
        
    • ان اقول
        
    • إخبار
        
    • أخبركِ
        
    • إخباره
        
    Çok isterdim ama sana o p.çin saklandığı yeri söyleyemem çavuş. Open Subtitles مثلما أحب أن أفعل, لا يمكنني إخبارك بمكان الوغد أيها العريف
    Ben, ben nasıl bildiğimi söyleyemem ama bu çok ciddi. Open Subtitles لا أستطيع لا أستطيع إخبارك كيف أعلم لكن الأمر جاد
    - Hiçbir şey söyleyemem, yoksa Şeker Adam beni bulur. Open Subtitles أنا لا أستطيع قول أى شيء، أو رجل الحلوى سيقتلنى.
    Ona bu konuda bir şey söyleyemem. Eğer gelirse, o ırkçı. Open Subtitles لا تستطيع قول أي شيء عنه و إذا قالت ستكون عنصرية.
    Üzgünüm Bay Holmwood, ama ölümü hakkında size başka bir şey söyleyemem. Open Subtitles انا اسف سيد هولن وود لكنى لا استطيع اخبارك اى شيئ اخر عن موتة
    Kim olduğumu söyleyemem. Çünkü en ufak bir fikrim yok. Open Subtitles لم استطع أن أقول من أنا، ليس لدي أدنى فكرة
    Neler hissettiğini bildiğimi söyleyemem ama buna yakın hisleri bende yaşadım.. Open Subtitles لا يمكنني القول بأنني أعلم ما تمرين به, لكنني كنت قريبًا.
    Bir süre daha bu vakayla ilgilenmemin bir nedeni var ama sana söyleyemem. Open Subtitles ثمّة سببٌ لتمسّكي بهذه الحالة مزيداً من الوقت ولكنّني لا أستطيعُ إخبارك به
    Bunu sana söyleyemem, ama Danny Bolan'ın mahkumiyetini kaldırmak için yeterli. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك بهذا لكن هذا كافي لإلغاء إدانة داني بولان
    Sana o gece gördüğümün ne olduğunu söyleyemem ama daha önce hiç böyle kanımı donduran bir şey olmamıştı. Open Subtitles لم يكن بإمكاني إخبارك وقتها بما إنتابني عند رؤيتي لذلك الضوء ولكنه جمد الدم بعروقي لأول مرة في حياتي
    Hayır, sana şimdi söyleyemem. Yalnız değilim. Open Subtitles . لا ، لا أستطيع إخبارك الآن أنا لستُ بمفردي
    Fakat, aynı şeyi buradaki ofisinizdeki diğer herkes için söyleyemem. Open Subtitles ولكن،لا يُمكنني قول المثل عن جميع من في المكتب هُنا
    Ona güveniyorum ama senin için aynı şeyi söyleyemem şu an. Open Subtitles أنا أثق به، في المقابل لا يسعني قول المثل عنك الآن
    Senin için aynı şeyi söyleyemem, oğlum. Open Subtitles عمه تبدين رائعة لا استطيع ا قول لك مثل ذلك
    Kuralları ben koymuyorum. Sana söyleyemem. Open Subtitles ، لست انا من يسن القواعد لا يمكننى اخبارك
    Beni ilk gördüğünde heyecanlandığını söyleyemem ama ben de fazlasını beklemiyordum. Open Subtitles لا أستطيع أن أقول إنها فرحت كثيراً لرؤيتى ولكننى توقعت هذا
    Ayrıca ben de yapmasını istemediğimi söyleyemem. Çünkü seni umursuyorum. Open Subtitles ولا يمكنني القول أنني لا أريد ذلك لأنني أهتم بأمركِ
    Baban hakkında sana hiç bir şey söyleyemem çünkü onu hayatımda hiç görmedim. Open Subtitles لا استطيع ان اخبرك بأى شئ عن ابيك لأننى لم أره مطلقا
    Sana söyleyemem. Ama ayrıntılara takılıp gözünün önünde duranı kaçırma. Open Subtitles لا استطيع إخباركِ لكن لاتلهيكِ التفاصيل عما يركن نصب عينيكِ
    Size tam olarak ne kadar zaman geçtiğini ya da o günlerde ne kadar mutlu olduklarını söyleyemem bir süre sonra kadını defetti. Open Subtitles لا أستطيع أخبارك بالتحديد كم من الوقت مر أو مقدار السعادة التى كانت فيها لكن بعد ذلك , تخلص منها
    Eğer daha yakına gelir veya daha uzağa gidersen söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك هل انت تقترب أم تبتعد بعيداً
    Asla iyi bir adam olduğunu söyleyemem ama soykırım yapan biri için çalışmak? Open Subtitles أنا لن أقول أبداً أنك رجل طيب، لكن أن تقف في صف قاتل؟
    Her zaman bu engelleri aşacağınızı söyleyemem ama denemezseniz ne olacağını asla bilemezsiniz. TED لا أستطيع القول أنكم ستتغلبون دومًا على تلك العقبات. ولكني سأخبركم، ستُدانون إن لم تحاولوا ذلك.
    Hayır, tam olarak ilgilendiğimi söyleyemem. Ama Ascot'ta kesinlikle ilgilenmiştim. Open Subtitles لا, لااستطيع ان اقول هذا وخاصة اننى مقيم فى اسكوت
    Tam anlamıyla emin olmadıkça krala, buna sebep olanın büyü olduğunu söyleyemem. Open Subtitles لا استطيع إخبار الملك بأن السبب هو السحر حتى أتأكد من ذلك
    Babama benzeyip benzemediğimi söyleyemem, çünkü ben küçükken babamdan kurtulmuş. Open Subtitles سواء أحببت أبي أم لا, لا يسعني أن أخبركِ لأنها تركته عندما كنت صغيراً
    Ona erkeklerden bahsedebilir. Sadece karşılığında para aldığımı söyleyemem. Open Subtitles يمكنني إخباره عن الرجال الذين ضاجعتهم ولكن ليس أني أتقاضى أجراً مقابل ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد