Emeklilik fonlarına yarım milyar dolarlık bağış sözü verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوا بمنح نصفِ مليون .لموارد راتب التقاعد |
Emeklilik fonlarına yarım milyar dolarlık bağış sözü verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوا بمنح نصفِ مليون .لموارد راتب التقاعد |
Bir filo ve 10.000 asker sözü verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوا بأسطول و بـعشرة ألاف جندى. |
Avusturyalılar ise karşılığında kalıcı olarak tarafsızlık sözü verdiler. | Open Subtitles | في المقابل؛ تعهد النمساويون بالحياد الدائم |
O güzel bahar akşamında Barney'yle Robin de aynen bu sözü verdiler birbirlerine. | Open Subtitles | وفي ذلك المساء الربيعي اللطيف كان ذلك ما تعهد به تماماً (بارني) و(روبن) |
Sana evrak sözü verdiler, he? | Open Subtitles | هل وعدوك بعمـل أوراقــك؟ |
Şu anda memura ihtiyaçları yok, ama yer açılır açılmaz memurluk sözü verdiler. | Open Subtitles | ليسوا في حاجة لكتبة في هذا الوقت لكنهم وعدوني بوظيفة حالما تتوفر واحدة |
Sırf sizin güveninizi kazanmak için oğlunuzu kurtarma sözü verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوا في انقاض ابنك ليفوزا بثقتك |
Uçakları ve savaş gemilerini Kuzeydoğu'ya ve Kuzey Çin'e gönderme sözü verdiler | Open Subtitles | وعدوا بأرسال الطائرات والسفن الحربية للسيطرة على قواتنا في شمال وشمال شرق "الصين"، |
Büyük bir açılış sözü verdiler. | Open Subtitles | هم وعدوا بأن يصبح ظهورهم عظيم |
Satış temsilcileriniz en azından bir yıl boyunca günün 24 saati yerinde bakım sözü verdiler. | Open Subtitles | ممثل المبيعات لديكم تعهد ب صيانه 24 ساعه فى اليوم على الأقل فى العام الاول . |
Bana kesin gizlilik sözü verdiler | TED | لقد وعدوني بالسرية التامة |
Bana yeni bacak sözü verdiler. Nasıl çalışıyor bu? | Open Subtitles | لقد وعدوني بساقين جديدتين |