söz verdiğin gibi aramayacağını biliyordum çünkü sen yalancısın. | Open Subtitles | أعلم أنك لن تتصل بي كما وعدت لأنني أعرف أنك كاذب |
İşimiz bitti! Anahtarımı, posta kutuma koymanı ve söz verdiğin gibi hayatımdan defolup gitmeni istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تضع مفتاحي بصندوق البريد وتخرج من حياتي كما وعدت |
Açık denizde batıya yelken açıp söz verdiğin gibi kara ve ganimet bulduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنّك أبحرتَ غرباً، عبر البحر المفتوح الجهات، وعثرتَ على أرض وغنائم، كما وعدت. |
Açıkçası, eve, söz verdiğin gibi bugün gelemediğin için çok sıkkınım. | Open Subtitles | سأكون صادقة معك .. إنني منزعجة جداً أنك لن تأتي إلى المنزل اليوم كما وعدتني |
Söz verdiğim gibi güvende. Norrington'la evlenecek, söz verdiği gibi sen de söz verdiğin gibi onun için öleceksin. | Open Subtitles | في أمان مثلما وعدت أنا وهي ستتزوج العميد مثلما وعدت هي |
söz verdiğin gibi senato oyunu ver bağırsaklarını kolye olarak takmayacağın küçük de olsa bir şansın olsun. | Open Subtitles | الأن أنت ستسلم , تصويت مجلس الشيوخ كما وعدت و هنالك فرصة صغيره بأنك لن ترتدي . أمعائك مثل قلادة |
Jack, şimdi bana söz verdiğin gibi tavşanı öğret. | Open Subtitles | جاك,الان علمني تقليد الارنب كما وعدت |
O beşiği söz verdiğin gibi bitireceksin. | Open Subtitles | ستنهي تركيب هذا المهد كما وعدت |
Suyu geri getirdin. Tıpkı söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | لقد جلبت المياه مجدداً كما وعدت تماماً |
- Bundan memnun olurum. - söz verdiğin gibi işlememiz için toprak da verecek misin? | Open Subtitles | حسنا , سأكون مسرورة - وأنت ِ ستعطينا أرض للفلاحة , كما وعدت ِ ؟ |
Kasaba tam söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | يبدوا أن البلدة ستكون كما وعدت. |
- söz verdiğin gibi onu bana getirdin. | Open Subtitles | لقد أوصلته لي كما وعدت خذي هذا |
- söz verdiğin gibi beni buradan çıkaracaksın. | Open Subtitles | .بل إنّكَ ستخرجُني من هُنا كما وعدت |
Tam söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | انه كما وعدت بالضبط |
Beni sınırdan geçireceksin, söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | كلا ستجعلنى أعبر كما وعدت. |
Beni sınırdan geçireceksin, söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | كلا ستجعلنى أعبر كما وعدت. |
söz verdiğin gibi orada kalmalıydın | Open Subtitles | لو كنت بقيت هناك كما وعدت. |
Tıpkı söz verdiğin gibi Atlantik kıyısında soğuk biralarımızı içiyor oluruz. | Open Subtitles | ـ يمكننا شرب بيرةٍ باردة و الإستمتاع كما وعدتني |
O zaman söz verdiğin gibi, seni ağabeyimin teknesine götürebilir miyim? | Open Subtitles | اذاً هل يمكنني أخذك لقارب أخي كما وعدتني |
Mutfağa gir. söz verdiğin gibi çalış. | Open Subtitles | أدخل للمطبخ وأبدا بالخبز كما وعدتني |
Birinin ona gidip, söz verdiğin gibi düğüne odaklanmak yerine, küresel karışıklıklar ve kozmik radyasyon üzerine araştırmalar yaptığını söylemesi olur. | Open Subtitles | أن يخبرها شخص ما أنك كنت تحقق في الإضطرابات العالمية والإشعاع الكوني بدلا من أن تركز على الزفاف مثلما وعدت |
Ama kazanan ben oldum söz verdiğin gibi öldür şimdi kendini. | Open Subtitles | انا فزت, لذا مُت مثلما وعدت |