Sabah söz verdikleri gibi çamaşırları yıkamamaktan. | Open Subtitles | من عدم حمل الغسيل هذا الصباح كما وعدوا به |
Aileniz söz verdikleri açık artırma eşyalarını mutlaka getirsin. | Open Subtitles | وأرجوا أن تحرصوا على إحضار والديكم للأغراض المراد بيعها في المزاد كما وعدوا |
- Mükemmel iş çıkardınız. Günümüzde söz verdikleri işi yerine getirenler çok nadirdir. | Open Subtitles | عمل رائع، أوَتعلم، إنّه أمر نادر في هذه الأيّام، شخص يُقدّم حقاً كلّ شيءٍ وعدوا به. |
Bize söz verdikleri şölen nerede? | Open Subtitles | اين الوليمة التي وعدونا بها؟ |
söz verdikleri her şey sadece bir yalanmış. | Open Subtitles | كل ما وعدونا به، مجرد أكاذيب |
Sizinkiler kardeşimi söz verdikleri gibi teslim ederse yaşayacaksın. | Open Subtitles | اذا سلموا زملائك اخى كما وعدوا سوف تعيش |
Anabelle'ye söz verdikleri için daha önce bir şey söylemediklerini söyledi. | Open Subtitles | قال أنهم لم يقولوا شيئا سابقا لأنهم وعدوا (أنابيل). |
söz verdikleri gibi bizi sokağa atmak istiyorlar. | Open Subtitles | سيطردونا للشارع كما وعدوا |
- Ama söz verdikleri her şey... | Open Subtitles | -لكنّ كلّ شيء وعدوا به ... |
söz verdikleri ödemeyi yapmayacaklar. | Open Subtitles | لن يدفعوا لنا كما وعدونا |