İşimi bitirince süngerin suyunu sıkmamı söyledi, ben de tamam dedim. | Open Subtitles | كنت في المنزل وأخبرني بأن أعصر الإسفنج وعندما أنتهيت، قلت حسناً |
Dev erkekler birbirleriyle karşı karşıya gelerek, aşağıdaki sarı süngerin altında saklanan dişiler için yarışırlar. | Open Subtitles | الذكور العمالقة يتنافسون مع بعضهم للإناث الإختفاء فى الإسفنج الصفراء بأسفل |
Ama süngerin doğal olması lazım, yoksa... | Open Subtitles | لكن... الإسفنج يَجِبُ أَنْ يَكُونَ طبيعيَ. ما عدا ذلك... |
Böylece hava sıcak uçtan soğuk uca itildiğinde, süngerin içine ısı veriyordu. | TED | فحين يتحرك الهواء إلى أعلى من الحار إلى البارد تترك جزء من الحرارة في الإسفنجه |
süngerin ıslak olması gerektiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن الإسفنجه يجب أن تكون مبتله. |
süngerin ıslak olması gerektiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن الإسفنجه يجب أن تكون مبتله. |
O süngerin daha hevesli adamlarından biridir. | Open Subtitles | وهو واحد من الإسفنج وأبوس]؛ ق الرجال أكثر حماسا. |