Süprüntü olarak doğdun, şanslıysan büyüyünce çöp olursun. | Open Subtitles | لقد ولدت لتكون حثالة ، وستكون محظوظاً إذا أصبحت كالقمامة |
Sizden nefret ediyorlar çünkü sizi bir Süprüntü görüyorlar. | Open Subtitles | يكرهوكِ لأنهم يظنوا أنكِ من حثالة البيض. |
Bunlar ucuz çömlekler be. Antik Süprüntü. | Open Subtitles | أنها حثالة قديمة. |
O zaman beni iyi dinle, kadın. Beyaz Süprüntü diyecektin. | Open Subtitles | حسناً، لديّ أخبار لكِ يا سيدة، التعبير هو قمامة بيضاء |
Hayatının geri kalanı için ne yaptığının bir önemi yok sonsuza dek bir Süprüntü olarak kalacaksın. | Open Subtitles | مهما فعلتِ لبقية حياتك ستبقين دائما قمامة |
Tam bir Süprüntü, bir kez daha TEDxKadınlar* etkinliğinde bana bulaşırsa, onu öldürüp kutlama yapacağım. | Open Subtitles | إنها حثالة, وإن عبثت معي في مؤتمر (تيد) للسيدات آخر سوف أقتلها ومن ثم سأبتهج |
Süprüntü. | Open Subtitles | حثالة. |
O bir Süprüntü. | Open Subtitles | إنها حثالة |
Süprüntü mü oldum yani? | Open Subtitles | أنا حثالة ؟ |
Süprüntü mü? | Open Subtitles | حثالة ؟ |
Büyük kızın bizim Süprüntü gibi gözüktüğümüzü düşünüyor. | Open Subtitles | ابنتك الكبرى تعتقد اننا نبدو كمقطورة قمامة |
Süprüntü, Süprüntü, Süprüntü... | Open Subtitles | هو القمامة ، القمامة ، قمامة... |
Aşağılayıcı bir etiket olan "Süprüntü" kelimesini bir kadının doğal arzularına karşı kullanıyorsun. | Open Subtitles | لقد أستخدمتي تسميه مهينه (قمامة) لوصف غريزه نسائيه طبيعيه |
- Sen Süprüntü değilsin. - Evet, sen komiksin. | Open Subtitles | -لستي قمامة أجل, أنتي ممتعة |