ويكيبيديا

    "sürücünün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السائق
        
    • للسائق
        
    • السائقِ
        
    Yolcunun bacak ve kollarında ağrılar var, sürücünün göğsünde ağrı var. Open Subtitles الراكب لديه ألم في الساق والذراع السائق عنده ألم في الصدر
    Bu iki şeye bağlı: birincisi, arabanın yeteneğine, ve ikincisi de sürücünün yeteneğine. TED حسنا", يتوقف هذا على شيئين: الأول, قدرة السيارة و الثاني هو قدرة السائق
    Bu, şerit değiştiren bir sürücünün kendi geleceğini değiştirebileceğini de gösterir. Open Subtitles فيترتب على ذلك السائق تغير طريقه لكي يمكنه تغير مستقبله
    İki zalim Nazi aracı yakışıklı yalnız sürücünün hemen dibinde. Open Subtitles سيارتان نازيتان سيئتان إغلق وراء السائق الوحيد الجميل،
    Bu bize, parkur boyunca hangi anlarda zihinsel olarak ne kadar zorlandığı göstererek sürücünün zihinsel iş yükü hakkında bir ölçüt veriyor. TED وهذا يعطينا مقياسا لجهد العمل العقلي، ما هو فعلاً مقدار التحدي الإدراكي للسائق في أي نقطة على طول المضمار.
    Sanırım sürücünün uzun sarı saçları ve bıyığı vardı. Open Subtitles شعر السائق و شاربه أعتقد أنها كانتا أشقر اللون
    ..sürücünün durumu, ama en azından bir araç, bir Jaguar, hız yapan otobüs tarafından yol dışına atıldı. Open Subtitles شئ خطأ حدث الي السائق وسياره واحدة جاجور حافله مسرعه قد خرجت عن الطريق
    Bize bildirildiğine göre sürücünün cesedini yağ deposundan çıkarmak zorunda kalmışlar. Open Subtitles حظ سىء و أخبرنا بأن عليهم أن يزيلوا جثة السائق من خزان الزيت من السيارة
    Oradaki araba tam sürücünün olduğu yere çarptı siz çizik olmadan atladırdınız Open Subtitles تلك السيارة كانت متجهة مباشرةً إلى مقعد السائق لم يكن ليُصيبكِ أنتِ والأولاد أيّ خدش
    Bir sürücü, bir yayaya çarpınca sürücünün ihmali olduğu varsayılır. Open Subtitles عندما سائق يصدم أحد المشاة الافتراض أن السائق مهمل
    Sarhoş sürücünün arabasınan teybi ödünç almaya çalışırken enselendim. Open Subtitles لقد اعتقلت لأنني حاولت استعارت المسجل من سيارة السائق السكران
    sürücünün mutant olduğunu anladığım için özellikle mutluyum. Open Subtitles وكنت سعيدة للغاية عندما إكتشفت أن لدى السائق طفرة جينية.
    sürücünün ölüm nedeni, kazada meydana gelen yaralanmalara bağlı beyin kanaması. Open Subtitles السائق لديه جروح قاسية ناتجة عن اصتدامات قوية
    Öbür kızın üstünde kimlik yoktu ve sürücünün ailesi uzakta yaşıyor. Open Subtitles لا يوجد هوية للفتاة الأخرى وأقارب السائق بعيدين
    Ve sürücünün de, bize zarar verebileceğini düşünüyoruz. Open Subtitles و أعتقد أن السائق الآخر يحاول أن يؤذينا.
    Bir sürücünün onlara bir şekilde zarar verebileceğini düşündüğünü söyledi. Open Subtitles ربما كان يعتقد ان السائق الاخر كان يسعى الى الاساءة لهم في الطريق.
    Ama bu, sürücünün elinde bir cep telefonu olduğu ihtimalini tamamen ortadan kaldırmaya yetmiyor. Open Subtitles ولكن هذا لا يلغي نهائيا إمكانية أن السائق كان يحمل الهاتف.
    Bu da sürücünün söylediği trans halini açıklar. Open Subtitles مما قد يفسر الغفوة التي وصفها السائق الآخر
    Kiraz kuşları bize yardımcı oldu, sürücünün gözlerine ok gibi öpücüklerle fırladılar. Open Subtitles البلابل ساعدتنا، فقد تراشقا لتقبيل عيون السائق
    Biliyorum, asfaltı hissetmiştim, ama çok sersemleiştim ve sürücünün kim olduğunu göremedim. Open Subtitles أعلم أنني سقطت على الإسفلت ولكننى وهم في حالة ذهول لم استطع التعرف على السائق
    AFIS, TSA ve Göçmen Bürosu Sistemi'nde sürücünün parmak izleriyle kutuda bulduklarımızı taradım ama hiçbir şey çıkmadı. Open Subtitles قمت بالبحث عن البصمات للسائق على الصندوق و على الأصابع بإدارة النقل ودار الهجرة بيد أنّي لم أعثر على شيء
    sürücünün kol atardamarı yaralanmıştı. Open Subtitles شريان السائقِ الشعاعيِ قُطِعَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد