Göbeğinin üzerinde sürünürken, ergenler de kafanın üzerinden kuru sıkıyla sıkıyor işte. | Open Subtitles | أخيرا تزحف على بطنك مع بعض المراهقين يطلقون الرصاص الفارغ فوق رأسك |
Pekala. Pam oturma odasında göbeğinin üzerinde sürünürken... | Open Subtitles | وفي الوقت الذي تزحف فيه باميلا على بطنها في غرفة الجلوس |
Sonra bacaklarımın arasında sürünürken "Ikebukuro'nun sidiklisiyim" diyeceksin. | Open Subtitles | :ثمّ تزحف بين قدمي وتقول أنا من بلّل سرير أكيبوكورو |
Hala yerlerde sürünürken sana kim yadım eli uzatıyor? | Open Subtitles | فقط لأذكرك أنا أساعدك دائما وأنت في ورطة |
Hala yerlerde sürünürken sana kim yadım eli uzatıyor? | Open Subtitles | فقط لأذكرك أنا أساعدك دائما وأنت في ورطة |
Yetersiz bir hayatta sürünürken yeni bir efendinin yanında iş bulmak için çeşitli bağlantılar kurmaya çabaladım. | Open Subtitles | بينما تضاءلت فرص كسب الرزق قصدت بعض المعارف لأجد عملاً مع سيد جديد |
Onu da alamayacaksam seni üzerinde sürünürken buldum o duvara geri dönebilirsin. | Open Subtitles | وإن كان لا يمكنني الحصول على ذلك فيمكنك إذن العودة إلى السور الذي عثرت عليك تزحف عليه |
Cadde'de sürünürken göreceğiz. | Open Subtitles | ، وسنراها تزحف في الشارع |
Yetersiz bir hayatta sürünürken yeni bir efendinin yanında iş bulmak için çeşitli bağlantılar kurmaya çabaladım. | Open Subtitles | بينما تضاءلت فرص كسب الرزق قصدت بعض المعارف لأجد عملاً مع سيد جديد |