- Bu beyler tüm sürüyü kontrol etmeden satın alacaklarını söylediler. | Open Subtitles | حسنا، لقد عرض هذان السيدان لآخذ القطيع كله، دون النظر عليه |
Kuzey Kutup Dairesi'nin aşağı bölgelerinden golf oynayan bir kaz sürüyü yönetiyor. | Open Subtitles | الأوزة التي تلعب الغولف من المناطق البعيدة في الدائرة القطبية تقُود القطيع. |
En ünlü, en sağlam sürüyü Yellowstone Millî Parkı'nda seyrettim. | TED | وشاهدت القطيع الأكثر شهرة واستقرارًا بحديقة يلوستون الوطنية. |
Eğer çobanı izlerseniz sürüyü de bulursunuz. | Open Subtitles | ان راقبتَ الراعي فانك حتماً ستصل الى القطيع |
Kesinlikle! İnek al. Bütün sürüyü al. | Open Subtitles | بالطبع , يمكنك الحصول على بقرة , يمكنك الحصول على سرب كامل |
Atının bağlı bırak. En öndeki arabayı süreceksin. sürüyü ben yönetirim. | Open Subtitles | . اترك حصانك مربوطاً قـُد العربة الأمامية ، و أنا سأقود القطيع |
Başka sipariş var mı yoksa sürüyü Mavi Göl'e mi koyayım? | Open Subtitles | أهناك أوامر أخرى أم عليّ وضع القطيع عند البحيرة الزرقاء ماذا عن النهر الصغير؟ |
Onlar teste başlamadan önce bütün sürüyü çıkartırım buradan. | Open Subtitles | يمكنني أخراج القطيع كله قبل أن يبدأوا بالفحص |
- Ancak, Bay Thomas kontrol etmeden ve tüm sürüyü alacağız. | Open Subtitles | ولكن، سيد, توماس، سنقوم بشراء القطيع كله، دون النظر اليه |
O ve Senyör Montoya sürüyü kontrol etmek için atla çiftliğe gidiyorlardı. | Open Subtitles | هو وأبي كانو يخرجان من الحظيرة يتفقدون القطيع |
Bufaloların arasında dolanıp, sürüyü ölçüp biçip kendini savunmaktan aciz ve bu sebepten dolayı alt edilmesi kolay olabilecek hayvanı ararlar. | Open Subtitles | يتحرّكون بين الجاموس ويقومون بتقدير حجم القطيع باحثين عن حيوان قد يكون ضعيفاً ولذا يسهُل اسقاطه. |
Bu yüzden kutlar sürüyü daha birçok kilometre koşturmaya devam edecekler. | Open Subtitles | لذا ستُبقي الذئاب القطيع راكضاً لعدّة أميال. |
Yahuda yıllarca sürüyü güttü, buğdayı hasat etti... | Open Subtitles | لقد قاد جودة القطيع لسنين و أتي لنا بالقمح و أقام الخيام |
Bu sabah sürüyü gözetleyen 3 atlı vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك 3 من المستكشفين يراقبون القطيع هذا الصباح |
Peki, kavalcılık yapın ve birileri kafalarını ezmeden sürüyü buradan çıkarın. | Open Subtitles | حسنٌ , إعزف بالناي وقُدْ القطيع خارجاً من هنا قبل أن يُداس على خصية أحدهم |
En küçüklerine sürüyü ayırmayacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت أصغر أبنائي بأن أبقي القطيع مع بعض. |
Ancak çoğu hallerde buna gerek kalmaz bütün sürüyü sakin bir şekilde gütmesi yeterlidir. | Open Subtitles | ولكن غالباً لا يضطر لذلك يحـرّك القطيع بأكمله بهدوء |
Eğlenceli gibi ama sürüyü korumalıyım. | Open Subtitles | هذا يبدوا ممتع, ولكن على ان أبقى لاحمى القطيع |
Tucker, sürüyü yukarı götür. Tellere gidiyorlar. | Open Subtitles | تاكر حرك هذا القطيع انه يتجه نحو الاسلاك الشائكة |
Kıyıdaki kıvrımın ikinci sürüyü tuzağa düşüreceğinden eminler. | Open Subtitles | ،لو كان هناك سرب آخر فإن هذا الانحناء في الشريط الساحلي هو أنسب مكان لمباغتتهم |
İyi başlangıç, ama ekibin hâlâ hikâyeyi tamamlayan kanatlı sürüyü filme alması gerekiyor. | Open Subtitles | إنَّها بداية جيدة لكن الفريق مازال بحاجةٍ لتصوير السرب المُجنح الذي يُتمِّمُ القصة. |
BaşarıIı bir şekilde yavrusunu yetiştirmek için sürüyü kendi sürüsüymüş gibi kabullenmeli. | Open Subtitles | لكي تُبقي شبلها بأمان عليها أن تقبل بأن هذه الزمرة هي زمرتها. |
Neden doğudan bir şeyler aramak için dışarı çıkmıyorsun? sürüyü kurmadan önce mi? | Open Subtitles | لماذا لم يخرج من الشرق ويتفقد الأحوال قبل أن ينشأ القطعان |