Bu süre zarfında, Marcello'yla yaşayacağımız şeyler var. | Open Subtitles | في غضون ذلك , مارسيلو و أنا لدينا بعض المعيشة للقيام بها. |
Bu süre zarfında ise, isyan sırasında yaptıklarını ve bunların sebeplerini ayrıntılı olarak anlattığın bir bildiri yazmanı istiyor. | Open Subtitles | في غضون ذلك ، أحثك على التفصيل في كتابة الاجراءات الخاصة بك خلال التمرد وأسبابها |
Ayrıca, geçtiğimiz iki-üç günlük süre zarfında 5 cinayet gerçekleşti. | Open Subtitles | وكان لدينا كذلك 5 جرائم قتل في فترة يومين إلى ثلاثة أيام |
Ardından, bir ömürlük süre zarfında... insanoğlu yıldızlara ulaştığında bütün doğa dengesizmiş gibi görünmeye başladı. | Open Subtitles | وَ بعد ذلك، في فترة حياة إحداها، حينما وَصل الجنس البشريّ إلى النجوم، يقضّ ضجيجه راحتها جميعاً |
Belki de, bu süre zarfında sizlere Yunanistan gezimi anlatabilirim. | Open Subtitles | ربما في هذه الأثناء يمكنني أن أخبركم عن رحلتي إلى اليونان |
Bu süre zarfında, gülenler, yıkananlar, anne babası ya da çocuklarıyla yemek yiyenler ve cinsel ilişkiye girenler idama mahkum edileceklerdir. | Open Subtitles | خلال هذه الفترة كل من يضحك أو يستحم ، اويتعشى مع الآباء والأمهات والأطفال... ... أو جامع سيصدر الحكم عليه بالإعدام. |
Bu demode değil. Benim için de önemli. Mesela, evli olduğum tüm süre zarfında eşimi hiç aldatmadım. | Open Subtitles | هذا ليس بإسلوب قديم ، إنه مهم بالنسبة إليّ ، أيضاّ، أتعلم , طوال فترة زواجي ، لم أخادع زوجيّ. |
Ve bu noktada kesin olarak yaptıkları bir şeyse; %0.1'lik o çok harika bir şeyi elde ettiyseniz, değerini bilmeniz, onun özelliğini korumak için, belirli süre zarfında bir diğerini daha elde edemeyeceğinizden emin oluyorlar. | TED | و شيء واحد يقومون به بالتأكيد في هذه اللحظة ألا و هو حين حصولكم على العنصر المميز ذي النسبة 0.1 بالمئة, فهم يحرصون على ألا يظهر لكم عنصراً آخر مثله لفترة من الوقت. للإبقاء على قيمته و لإبقائه خاصاً. |
Bu süre zarfında 500'den fazla insan onların avı oldu. | Open Subtitles | .و في غضون ذلك الوقت، أصبح أكثر من خمسمائة شخصٍ ضحيةً لهم |
Bu süre zarfında, hepimiz ailemiz için en iyisini yapmalıyız. | Open Subtitles | في غضون ذلك، على الكل فعل ما هو في صالح العائلة. |
Biraz önce 30 dakikalık süre zarfında üç ayrı sohbetten sıyrılıp bayanlar tuvaletine gitmenizi izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدتكِ تجرين 3 محادثات في حمام السيّدات في غضون 30 دقيقة. |
Bu süre zarfında lütfen odadan çıkın. | Open Subtitles | في غضون هذا، فضلاً غادروا الغرفة |
Bu süre zarfında, Vendrell bir numaralı önceliğimiz. | Open Subtitles | مطالب (دوباكو) تقتضي بأن تتراجع قواتنا خلف خط الطول "23" في غضون 24 ساعة |
Ollie, bu işi yapmaya başladığın kısa süre zarfında oldukça kayda değer bir iş başardın. | Open Subtitles | اولي، في فترة قصيرة من الزمن قمتَ بذلك قمتَ بعمل رائع |
Burada olduğum süre zarfında öğrendiğim şey; | Open Subtitles | شيء واحد تعلمته في فترة وجودي هنا |
Ama bu süre zarfında, tekrar at yarışında yenilmek istersen eğer beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | في هذه الأثناء,إذا أردت أن تهزم في سباق خيل ,أنت تعرف أين تجدني |
Bu süre zarfında... Çocuklar bahçedeyken onları nasıl izleyeceksin. Ya da yüzme dersinde? | Open Subtitles | و لكن في هذه الأثناء كيف ستراقببين الأطفال في الحديقة أو خلال فصول السباحة |
Bu süre zarfında antropoloji eleştirmenlerinin bir kültürü sadece gözlemleyerek bile kaçınılmaz surette değiştirebileceğimizi yazdıkları şeyler okudum. | Open Subtitles | وأثناء هذه الفترة قرأت ان النقاد يعتقدون أن علم الأجناس البشرية مجرد ملاحظة ثقافة |
O iki çılgını burada kalacağımız süre zarfında bir daha görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان ارى ايا من هؤلاء الشخصين خلال الفترة المتبقية لنا هنا |
Beraber çalıştığımız süre zarfında sana karşı yaptığım hangi hareket sana aşık olduğum izlenimini verdi sana? | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني شيئاً واحداً فعلته طوال فترة عملنا معاً سيشير إلى أنّ مشاعري . تجاهك تعدو كونها عمليّة |