Uzun süreden beri ilk defa kendime bu kadar inanıyorum. | Open Subtitles | إلّا اننى لم أشعر بمثل هذه الثقة منذ وقت طويل |
Ama, sen mimarlık akademisindensin ve burda uzun süreden beri yaşıyorsun. | Open Subtitles | لكنك من أكاديمية الهندسة و كذلك تعيش هنا منذ وقت طويل |
"Bir süreden beri ev halkımın arasında ters bir şeyler seziyorum." | Open Subtitles | "منذ وقت ما وأنا قلقة من أن ثمة خطب في منزلي" |
Uzun bir süreden beri o kızla evleneceğimden eminim. | Open Subtitles | اعلم منذ وقت طويل بأنني سأتزوج تلك الفتاة |
Annem seni çok kısa bir süreden beri tanıdığımı söylüyor. | Open Subtitles | امى تقول لى اننى عرفتك منذ وقت قصير |
İyi bir çocuktur ama uzun süreden beri yok burada. | Open Subtitles | انه فتى ظريف لكنه غادر منذ وقت طويل |
Evet, ancak bir süreden beri onlarla çalışmıyoruz. | Open Subtitles | أجل، لكنّا لم نعمل معهم سويًا منذ وقت. |