O yaz bir süredir hasta olan bir hemşiremiz vardı. | TED | في ذلك الصيف كانت لدينا ممرضة كانت مريضة منذ فترة. |
Daha bugün tanıştık ama beni uzun süredir sevdiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقابلنا اليوم ورغم ذلك تقول أنك احببتنى منذ فترة طويلة |
Hayır baba. Sevinerek söylüyorum ki hatırı sayılır bir süredir görüşmüyorum. | Open Subtitles | لا يا أبي، ليس منذ فترة و أنا سعيد لقول ذلك |
Benimle yatmanın nasıl olduğunu uzun bir süredir merak ediyormuşsun gibi konuştun. | Open Subtitles | تقول هذا كأنك تتسائل من مدة إذن تعتقدين أننى أستمتع بالنوم معكٍ |
Üstünde hastane kıyafetleriyle uzunca bir süredir yol kenarında titreyerek bekliyordu. | Open Subtitles | كانت تقف مرتدية رداء المشفى على جانب الطريق وترتجف لمدة طويلة |
Harbatkin? Bir süredir kontrol noktasından geçmiyoruz efendim. Adamımı görecek misiniz? | Open Subtitles | لم نمر على نقاط التفتيش من فترة هل ستفحص رجلنا ؟ |
Sanırım bir süredir yazacak bir şeyim yoktu. - Posta. | Open Subtitles | أظن أنه لم يكن لديّ شئ للكتابة عنه منذ فترة |
Bu seni şaşırtabilir, ama ben bir süredir kimseyle çıkmamıştım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا قد يفاجئك، لكني لم أواعد منذ فترة |
Bunu benden daha uzun süredir yapıyorsun. Şuna yanıt ver. | Open Subtitles | إذن أنت كنت تقومين بهذا منذ فترة أجيبيني على هذا |
Uzun süredir bu işteyim ve bence sen bu işi yapabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقوم بهذا العمل منذ فترة طويلة وأعتقد أن لديكِ مايلزم |
Herkesten daha kısa süredir burada ve şimdiden böyle davranıyor. | Open Subtitles | مضى على فترة تدريبه هنا أقلّ من الآخرين، وهكذا يتصرّف |
Basınç sensorunda bir problem olduğunu bir süredir bildiğini söyledi. | Open Subtitles | ..قال بأنه عرف منذ فترة بوجود خطب في مجس الضغط |
Bir süredir kimseyle ilişkim olmamıştı ve bu benim için iyiydi. | Open Subtitles | لم اتورط مع اي شخص منذ مدة وكان جيدا بالنسبة لي |
Bu baban ve benim uzun süredir savaştığımız her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | ستكون نهاية كل شيئ قاتلنا من أجله أبوك وأنا منذ مدة طويلة. |
Bir yıldan fazla bir süredir narkotik soruşturmalarında onun partneriydi. | Open Subtitles | لقد كان يمسك مجموعة تحقيقات عن العقاقير المخدرة لمدة عام |
Uzun süredir bu sulardalar ve sahil şeridindekiler için hayati konumdalar. | TED | كانت في الجوار منذ وقت طويل, وكانت مهمة جداً للمجتمعات الساحلية |
Dilediğini yiyebilirsin. Bir süredir kimse böyle şeyler yemeye gelmiyor. | Open Subtitles | تناول ما شئت، أحداً لن يجد هكذا طعام لبعض الوقت |
Hem de uzun süredir aşık. Senin için yazılar falan yazıyor. Gerçek bu! | Open Subtitles | لقد كانت مغرمه بك منذ فتره طويله قامت بالكتابه عنك ، انها حقيقه |
Çok uzun süredir hissetmediğim kadar istendiğimi hissediyorum. | Open Subtitles | مرغوبٌ فيني بطريقة لم أشعر بها منذ مدّة طويلة. |
Bir süredir manevi bir arayıştayım. | Open Subtitles | أنا أَعْملُ بَعْض البحث عن الذّاتِ مؤخراً. |
Ve bana evlenme teklif edene kadar, onun beni önemsediğini paramı önemsemediğini inanıyor diye uzun süredir kendime yalan söylüyordum. | Open Subtitles | وبالوقت الذي سألني فيه ان اتزوجه كذبت على نفسي في الداخل لفتره طويله باعتقادي انه كان يهتم لي وليس المال. |
Dediğim gibi, bu cihaz uzun süredir ölmüş olan bir uygarlığın kayıtlarını tutuyor. | Open Subtitles | كما قلت , هذا الجهاز يحتوي على سجلات لحضارة ماتت منذ زمن بعيد |
Kız daha yeni tabii ama bir süredir tozunun alınmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لابد أنها الفتاه الجديده بالطبع لكني أرى أنه لم يُنظف منذ مده |
Uzun süredir hastaydi ama en azindan, geçen sene biraz daha birbirimize yakinlastik. | Open Subtitles | كان مريضاً لوقتٍ طويل، لكننا حصلنا على خاتمة خلال العام الماضي على الأقل. |
Uzun süredir tanışıyoruz. | Open Subtitles | تَبْدو مثل أمِّي عَرفنَا بعضنا منذ وقتٍ طويل أنا لا أؤمنُ بالسحر |
Sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir iyice anlaşıldı. | TED | تأثير الاحتباس الحراري تم فهمها بشكل جيد لأكثر من قرن. |
O kadar uzun süredir bilinçsizim ki her yerde olabilirim. | Open Subtitles | غبت عن الوعي لمدّة طويلة قد أكون في أي مكان |