Sürgündeki Yunan ve Yugoslav hükümetleriyle görüşecek. | Open Subtitles | للتشاور مع اليونان والحكومات اليوغسلافية فى المنفى |
Sürgündeki Yunan ve Yugoslav hükümetleriyle görüşecek. | Open Subtitles | للتشاور مع اليونان والحكومات اليوغسلافية فى المنفى |
Sürgündeki bir günahkar olarak nasıl bitkisel bir ilaç içebilirim? | Open Subtitles | كيف يُمكن لمُذنب في المنفى أن يشربَ أدويةً عُشبية؟ |
Mary'e ve taca sahipsin ve bütün Fransa kıçının dibinde, sen hala Sürgündeki bir piçi tehtid olarak görüyorsun. | Open Subtitles | لديك ماري و العرش .انت تملك فرنسا ،انها تحت سلطتك .وما زلت مهدداً بواسطة نغل فى المنفي |
Nijerya'da aylardır hissedilen gerginlik Sürgündeki general Mustafa Yakubu'nun, Başkan Samuel Azuka'nın demokratik olarak seçilen hükümetini kanlı bir darbeyle devirmesiyle patlak verdi. | Open Subtitles | التّوتّر الذي كان سائدا لاشهر في نيجيريا انفجر بالأمس ... الجنرال المنفي جن مصطفيى ياكوبو دبر انقلابا سريع وعنيفا ضد الانتخاب الديموقراطي لحكومة الرئيس صامويل ازوكا |
Birkaç ay önce Londra'da Sürgündeki Çek hükümetiyle de bağlantımızı kaybettik. | Open Subtitles | فقدّنا الإتصال بالحكومة التشيكية في المنفى في "لندن" منذ بضّعة أشهر |
Sürgündeki bir uyuşturucu kraliçesinin skandalı ağzından kaçırmasıyla | Open Subtitles | كل ما احتاجه الأمر كان مجرد تلميح من فم ملكة تجار مخدرات في المنفى |
SÜRGÜNDEKİ POLONYA HÜKÜMETİ ESKİ KURYESİ | Open Subtitles | مراسل الحكومة البولندية في المنفى |
İşte karşınızda zıplayan fasulyelerim! "Sürgündeki Kral", dünya galası! | Open Subtitles | سأستدعي البازيلاء القافزة "الملك في المنفى," العرض العالمي الاول |
Sürgündeki bir lidere pek saygı duyulmaz. | Open Subtitles | قائد في المنفى يستدعي بعض الإحترام |
Sürgündeki dostlarımsınız ne de olsa. | Open Subtitles | أنتم أصدقائَي في المنفى. |
Sürgündeki Hugo ailesini sık sık ziyaret ettiğim doğrudur. | Open Subtitles | صحيح أنه قد سبق لي أن زرت عائلة (هوغو) في المنفى |
Küçük Sürgündeki saray. | Open Subtitles | المحكمة الصغيرة في المنفى |
Sürgündeki sanatçılar | Open Subtitles | فنَانان في المنفى |
Sürgündeki tüm yıllarım boyunca Pasiphae bana gelip, Minos'dan intikamımı alabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | كلّ تلكَ السنين في المنفى جائتني (باسيفاي) و قالت لي إنّ بوسعي الإنتقام من (ماينوس) |
Ayrıca militan İslamcı grup Al-Shabab Sürgündeki Somalili siyaset adamı Samata Rahim ve ailesinin cinayetini bugün üstlendi. | Open Subtitles | والجماعة الإسلامية المتشددة حركة "الشباب" تبنت اليوم مقتل السياسي الصومالي المنفي (ساماتا رحيم) وعائلته. |
Ve hiç kuşkusuz Leydi de Sürgündeki oğlu Henry Tudor'un | Open Subtitles | وبالطبع هي تريد أبنه المنفي |
Geçen 50 içinde Lovat Lordu Simon Fraser değişimli olarak hem Sürgündeki kral James'e hem de İngiliz tahtına oturan hükümdarlara sadık olmuştu. | Open Subtitles | على مدى 50 سنة لورد (سايمون فريزر) من (لافوت) كان مخلصا بالتناوب لكل من الملك المنفي (جيمس) |