ويكيبيديا

    "süslü bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فاخر
        
    • مبهرجة
        
    • المزخرف من
        
    • مّن الشخص
        
    • مزخرف
        
    • فارهة
        
    Bu geceyi Süslü bir otelde geçirelim ve küvetten hiç çıkmayalım. Open Subtitles فلنمضي الليلة في فندق فاخر و لا نخرج من الحمام ابدا
    Arkadaslarinla Süslü bir lokantada otururken bundan bahsettigini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن هذا ما تتحدث عنه عندما تخرج مع أصدقائك إلى مطعمٍ فاخر
    Bahse varım kapağında heykelcik olan Süslü bir mücevher kutusuna saklamıştır. Open Subtitles واثق من أنها إحتفظت به بصندوق مجوهرات فاخر النوع الموجود تمثال على غطائه
    Büyük bir çiftliğinin, Süslü bir havuzunun olması onun iyi bir adam olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنه أصبح مزرعة كبيرة و بركة مبهرجة لا يعني هو رجل لطيف!
    Süslü bir ejderha anahtarını masasının üzerine çıkardı. Open Subtitles أنه جذب مفتاح التنين المزخرف من مكتبه
    A - Süslü bir kıyafet giyiyor? ... ...ve B Open Subtitles مّن الشخص الذي يرتدي زي البطل ولا يستخدمه؟
    Çok nadir bulunan Süslü bir hançerdir. Open Subtitles أي خنجر مزخرف نادر جداً لذا، ماذا تعتقد، جون تشين؟
    Demek istediğim, her adamın büyük bir evi olabilir, Süslü bir arabası ya da altın dişleri de. Open Subtitles اقصد ،كل رجل يمتلك منزل كبير او سيارة فارهة او سن ذهبية
    Çünkü kimse Noel hediyesi olarak Süslü bir kalem vermek istemez tabii bir kitapçıda büyümedikleri ve yazılanlara derin bir saygı duymadıkları sürece. Open Subtitles لأن لا أحد يريد أو يعطي قلم فاخر كهدية عيد ميلاد إلا لو تمت تنشأتهم في متجر للكتب
    İhtiyacın olduğunu düşündüğün her neyse mesela bir iş, altın yıldız mavi kurdele, Süslü bir masa havalı bir çalışma odası işler pek öyle değil. Open Subtitles أياً يكن ما تعتقدين أنكِ تحتاجينه كذلك العمل أو النجمة الذهبية, الشريط الأزرق, مكتب فاخر, منصب جميل,
    Sen ve ben gerçekten Süslü bir restorana gittik ve garson geldi, garson senin babandı. Open Subtitles أنا عندما ذهبت إلى هذا فاخر مطعم و النادل جاء وكان والدك.
    En önemli kişiler buradayken kim belediye binasında Süslü bir parti ister ki ya? Open Subtitles من يحتاج لحفل فاخر في مبنى البلدية طالما أحب الناس هنا؟
    Süslü bir şey değil... ama diğer komşularla tanışmak için... harika bir fırsat. Open Subtitles أوه، لا شيء فاخر ولكنها ستكون فرصة مثالية للقاء بعض الجيران الآخرين
    Ne Süslü bir gömleğin var. Open Subtitles من المؤكد أن هذا قميص مزخرف فاخر
    Süslü bir elbise partisiyle kutlamaya karar verdi. Open Subtitles قررت أن تحتفل فيه بحفل أزياء فاخر
    Yani temelde, prim için kullanılan Süslü bir kelime? Gördün mü işte? Open Subtitles إذا,أساساً العلاوة هي كلمة مبهرجة,
    Ben yokken Süslü bir şeyler istemiş. Open Subtitles بينما كنت ذاهباً هي طلبت تسريحة مبهرجة
    Süslü bir ejderha anahtarını masasının üzerine çıkardı. Open Subtitles أنه جذب مفتاح التنين المزخرف من مكتبه
    - Süslü bir kıyafet giyiyor? ...ve B - Hiçbir işe yaramıyor? Open Subtitles مّن الشخص الذي يرتدي زي البطل ولا يستخدمه؟
    İkincisi ise ağır mı ağır, Süslü bir şekilde oyulmuş ve sıkıca kapatılmış bir kutuydu. TED والثانية هي صندوق ثقيل، مزخرف بالنقوش، وثقيل الحمل- ومغلق بإحكام.
    Herif herhalde büyük Süslü bir arabası olduğunu, pompayı kapatabileceğini sanıyor. Open Subtitles مغرور متعالي، يعتقدُ بما أن لديهِ سيارة فارهة فيستيطعُ أن يسدَ بها الطريق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد