senin isteğinle beraber şimdi, bir diğer sütuna geçebilirsin. | Open Subtitles | انتقل الآن إلى هذا العمود الآخر الذي قدمه لك بعض المتبرعين الموثرين؟ |
Evet, aslında, kesin olarak hatırladığım tek şey onlardan birinin kafasını buradaki sütuna çarptığım. | Open Subtitles | نعم في الحقيقة إنني اتذكر إنني ضربت واحدة من رؤسهم بعنف على هذا العمود |
Şu sütuna bakarak anımsıyorum. | Open Subtitles | وهذهِ هي علامتي المَستدِلِ بها هذا العمود |
Bilmem, heykeli gördüm, şu sütuna benzer şey. | Open Subtitles | لا أدري، رأيت هذا التمثال عمود أو شيء آخر. |
Bunun Kişisel sütuna mı yoksa istek reklamlarına mı koyulmasını istersin? | Open Subtitles | هل تريدين أن يتم إدراجه في العمود "الشخصي" أو في عمود الطلبات ؟ |
O sütuna aşındırıcı sıktıkları o haftalar boyunca. | Open Subtitles | خلال هاته الأسابيع وضعوا مادة آكلة على العمود |
Bu sütuna ilk baktığında her şey mükemmel görünüyor. | Open Subtitles | هذا العمود. عند رؤيته لأول مرة، يبدو دون أية شوائب، صحيح؟ |
İkinci sütuna da açıklamalarını yazıyorum. | Open Subtitles | و العمود الثاني أكتب فيه كل التوضيحات |
Marttan başlayarak 5. sütuna bakıyorum. | Open Subtitles | بدءاً من مارس، أنا أنظر عن العمود خمسة |
O sütuna ulaşmalıyım. | Open Subtitles | -أتعدني؟ عليّ الوصول إلى ذلك العمود. |
Şu gümüş sütuna bir bak. | Open Subtitles | انظري الى هذا العمود الفضي |
sütuna doğru yürü. | Open Subtitles | تحرّك إلى العمود |
O sütuna sarılıyor | Open Subtitles | " تقود ذلك العمود " |
sütuna siper al! | Open Subtitles | ! ابقى خلف ذلك العمود |
Abdest çeşmesinin hemen ardından, şuradaki çok ilginç sütuna gideceğiz, yüzyıllardır Ayasofya dilek sütunu olarak bilinir. | Open Subtitles | .. بعد ينبوع الوضوء .. نحن نتجه الى عمود غايه فى الأهميه هناك ... معروف منذ قرون بـ |
Görüşmeme sebeplerini A sütuna altında listeleyelim. | Open Subtitles | دعنا نضع كل الأسباب التي تمنعك "من الذهاب تحت عمود "أ |
Beni ağaçtan bir sütuna bağladılar. | Open Subtitles | قاما بربطي إلى عمود خشبي |
Bir sütundaki sayıları başka bir sütuna yazıyorum. | Open Subtitles | لقد وضعت الارقام من عمود لاخر |
Tuzdan sütuna dönüyordu. | Open Subtitles | بل هو عمود من الملح. |
- Her bölüme bakın. Her sütuna. | Open Subtitles | تفقدوا كل قطاع و كل عمود |