Oh, yapma lütfen Zaten çok sığ bir mezara gömülmüşlerdi. | Open Subtitles | اوه ارجوك .. و كأنه كان مدفون في قبر ضحل |
Buraya ilk gelen polisler yakında bir yerde sığ bir mezar bulmuşlar. | Open Subtitles | أول ضباط في مكان الحادث لاحظت وجود قبر ضحل في مكان قريب. |
Kafaya darbenin çam kozalağının bulunduğu yerde gerçekleştiğini ve kurbanın 35 metre sürüklenerek sığ bir mezara gömüldüğünü düşünüyorlardı. | TED | كان يُعتقد بأن الضربة حدثت في المنطقة التي وجد فيها شجرة الصنوبر، ثم سُحبت الضحية 40 ياردة ودُفنت في قير ضحل. |
Çünkü ben herkesi her şey için aşağılayan sığ bir narşist kaltağın tekiyim. | Open Subtitles | لأني فتاة سطحية , وعاهرة نرجسية , و تتلاعب بالجميع من أجل كل شيء |
1994 yılında Moğolistan'da çok büyük dinozor yumurtaları dolu bir yuva keşfedildi. Sıralanmış 20'den fazla yumurta sığ bir çukurun etrafında çiftler halinde sıralanmıştı. | Open Subtitles | .في منغوليا عام 1994، تمَّ إكتشاف عـُش مليء بـبيوض ديناصور كبيرة مصفوفة لأكثر من 20 بيضة، و منظمة في أزواج حول حافة هوَّةٍ سطحية |
İnsan kalıntıları söz konusu olduğunda yüzeydeki bir hafta sığ bir mezarda 8 haftaya eşittir. | Open Subtitles | إسبوع واحد على السطح يعادل ثمانية أسابيع تقريباً في قبر ضحل |
Bu yüzden bizi diğer cesetlerle birlikte sığ bir mezara gömdüler. | Open Subtitles | لذا قاموا بدفننا في قبر ضحل على خط الجثث الأخرى |
İleride sığ bir nehir var. Herkesin matarasını doldurduğundan emin ol. | Open Subtitles | ثمة نهر ضحل أمامنا فليتأكد الجميع من ملء حافظة مياهه |
Onu boynu kırık bir halde sığ bir mezarlıkta gömülü bulduk. | Open Subtitles | وجدناه ميتاً برقبةٍ مكسورة ومدفونٌ بقبرٍ ضحل |
Kendisi bir kadına ıslık çalmış ve sonu sığ bir Mississippi mezarı olmuştu. | Open Subtitles | التي لم تفعل شيئا سوى أنها قامت بالصفير على إمرأة و انتهى بها المطاف في قبر ضحل في ميسيسيبي |
Griffith Park'ın uzağında sığ bir mezarda bulundu. | Open Subtitles | عُثر عليها في قبر ضحل في منطقة نائية من حديقة غريفث |
Dadıların cesedini gözler önüne seriyordu ama Alison Astor'ın cesedini sapa bir yerde sığ bir mezara gömdü. | Open Subtitles | لقد قام بعرض المربيات لكنه أخفى أليسون أستر في قبر ضحل |
Desert Bloom Inn'in 1 kilometre batısında sığ bir mezar buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا شىء يشبه قبر ضحل. نحو ميل في الصحراء من جهة غرب ,نزل أزهار الصحراء. |
Şey, kırıcı olmak istemem, ama sahte ve sığ bir argüman gibi geliyor. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أريد أن يبدو مهينا ولكن يبدو وكأنه جدال زائف و ضحل |
sığ bir mezara gömülmeye giden muhtemel bir yol. | Open Subtitles | إنها إحدى السبل للقاء حتفك مدفوناً في قبر ضحل |
Dedektifler yanıt verdi ve dedi ki "Cesedi sığ bir mezara gömülmüş olarak bulduk. | TED | فرد المحققين قائلين، "لقد وجدنا الجثة المدفونه في قبر ضحل. |
Taranto da sığ bir limandır ama İngilizler orayı torpido ile vurdu ve üç İtalyan savaş gemisini batırdı. | Open Subtitles | .. تورنتو "أيضاً ميناء ضحل" لكن المدمرة البريطانية أغرقت . ثلاث سفن حربية إيطالية هناك |
sığ bir kız. Bütün öncelikleri rezilce. | Open Subtitles | إنها سطحية وأولوياتها مدمرة كلها. |
Bunu seninle tartışamayacağımı biliyorsun. Bu kadar sığ bir bakış açısı olamaz. | Open Subtitles | انها نظرة سطحية ان تلومي بيرغيت |
Ben öyle sıradan sığ bir anne değilim. | Open Subtitles | اتعلم أنا لست أم سطحية تهتم بكرة القدم |
Gerçekten benim burnu havada... ve sığ bir insan olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين فعلا هذا... بأنني متكرة و سطحية ؟ |