Hatırlıyorum bir gece hava çok sıcaktı ve çok nemliydi. | Open Subtitles | اوه.انا اتذكر ليلة من الليالي كان الجو حاراً جداً ورطب |
Bu sefer daha sıcaktı, böylece kızlar üstlerinde bir şey kalmıyana kadar soyundular. | Open Subtitles | هذا الوقت كان , حار جدا. الفتيات اضطرو الي التعري بأضاف الي لاشيء. |
Su sıcaklığı 32 dereceydi, bir derece sıcaktı. | Open Subtitles | نعم سيدي كانت درجة حرارة ماء الاٍستحمام 32 درجة واحدة أكثر ، حارة جدا |
- Sakın bozmama izin verme. - İçerisi çok sıcaktı. Birkaç dakika dışarı çıkayım dedim. | Open Subtitles | لا تدعنى أقاطعك إنها ساخنة جدا من الداخل |
Burada çok güzeldi. Geceler çok sıcaktı. | Open Subtitles | لقد كان الجو جميلاً هنا، الليالي كانت دافئة. |
Fasulye güzel kokuyordu, kahve sıcaktı. | Open Subtitles | وفاحت رائحة الفاصوليا الشهية والقهوة الساخنة |
Senin yaşındayken, senden biraz daha büyükken hava böyle sıcaktı ve buraya geldim. | Open Subtitles | عندما كنت بمثل سنك أو أكبر قليلا وعندما كان الجو حارا هكذا، كنت آتي هنا. |
Sinema çok sıcaktı. Düzelirim. | Open Subtitles | لقد كان الجو ساخن جداً فى السينما سأكون بخير |
Bu sabah yine sıcaktı. ben de kazara pencereyi açık bıraktım. | Open Subtitles | لقد كان الجو حاراً ايضا هذا الصباح فتركت الشباك مفتوح بالصدفة |
Alışveriş yaptım ve yoruldum. Büfe sıcaktı ve aniden kendimi rahatsız hissettim. | Open Subtitles | كنت أتسوق وكنت متعبة والجو كان حاراً و شعرت بغثيان |
Hava çok sıcaktı ve çok fazla olay yaşamıştık. | Open Subtitles | كان الجو حاراً جداً والكثير من الأشياء حدثت |
Kışları hoştu ama yazları çok sıcaktı. | TED | كان البيت دافئا في البرد لكنه حار جدا في الصيف |
Leydi Charter davet listesini sınırlandırmalı. Çok sıcaktı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن الليدي كارتريس تخفف من المدعويين المكان كان حار جداً |
"Alice yelpazesini kaldırmıştı ve koridor çok sıcaktı." | Open Subtitles | لقد حملت أليس المروحة و القاعة كانت حارة للغاية |
Kahve, yüzüne atamayacak kadar sıcaktı. | Open Subtitles | ستكون القهوة حارة على وجهك إذا رميتها عليه |
Bu yüzden arabaları mahvettiler. Motorları sıcaktı çünkü. | Open Subtitles | لهذا مزقوا السيارات, لأن المحركات كانت ساخنة |
sıcaktı, ıslaktı ve sanki ne hissettiğimiz gözle görülür gibiydi. | Open Subtitles | لويس كانت دافئة و رائعه هل يمكننا فقط أن نرى مشاعرنا |
Evrenin her yanı Yoğun ve sıcaktı | Open Subtitles | ♪ وكان لدينا كله الكون في دولة كثيفة الساخنة ♪ |
Çok sıcaktı yine uyuyamadım. | Open Subtitles | على كل حال فأنا لم أستطع النوم الجو كان حارا |
Masandaki ekmeği elime aldım. Çok sıcaktı. | Open Subtitles | ذلك الخبز الذي على مكتبك, أنا فقط ألتقطته إنه أبيض ساخن |
Bunu yazın yaptılar ve oldukça sıcaktı. | TED | لقد قاموا بهذا في الصيف .. وكان دافئاً جداً |
Herneyse, Phillye geri dönmeliydim, ilişkimiz oldukça tatlı ve sıcaktı. | Open Subtitles | على اي حال , لقد عدت الى فيلي علاقتنا عبر الانترنت اصبح اكثر سخونة |
Daha derin ve sıcaktı. | Open Subtitles | نوع .. أكثر عمقاً دافئ و ملموس كمادة حقيقية |
Kütüphaneden biraz gümüş çalmıştık ama satmak için çok sıcaktı... | Open Subtitles | لقد سرقنا طاقم فضي من المكتبة, ولكن الأمر مازال ساخنا لبيعه |
# Mayıstan daha sıcaktı narin iç çekişleri # | Open Subtitles | كانت تنهداتها أدفأ من شهر مايو |
Yanlarındaki odadan duvara dokundum. Acayip sıcaktı. | Open Subtitles | شعرت بالجدار في السكن المقابل لهم، وقد كان حارًا للغاية. |