Amaçları sıfırdan bir akıllı şehir demosu yaratmaktı. | TED | هدفهم هو بناء المدينة التجريبية الذكية من الصفر. |
Hassas robotlarda ise yalnızca sıfırdan bir aktüator yapıyorsunuz, çoğu zaman böyle, ama esnek materyalinizi belirli bir girdiye cevap verecek formda şekillendiriyorsunuz. | TED | في الروبوتات اللينة نبني المشغلات من الصفر أغلب الوقت، ونشكل المادة المرنة بشكل يستجيب لبعض المهام. |
Bu da, 21. yüzyılda neredeyse sıfırdan bir enerji sistemi inşa etme olanağı sağlıyor. | TED | لذا، فهذا يمثل في الحقيقة فرصة فريدة لبناء نظام للطاقة في القرن الـ 21 بدءًا من الصفر تقريبًا. |
sıfırdan bir reklam ajansı kurmak zor olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه كان صعبا أن تنشئ وكالة إعلانات من الصفر |
Şirket daha yeni kamuya açılmıştı, başvurumun bir parçası olarak IPO dosyalarını cilt cilt okudum ve içinde işletmenin analizi ve yeni özelliklere dair dört fikir olan sıfırdan bir internet sitesi kurdum. | TED | أصبحت الشركة مؤخرًا عامة، بالنسبة لتقدمي للعمل، قرأت أساسيات البورصة من الغلاف إلى الغلاف وأنشأت موقعًا من الصفر يتضمن تحليلي لعمل المقاولات وأربع أفكار لميزات جديدة. |
sıfırdan bir maymunla başlamak uzun bir süreç. | Open Subtitles | تدريب القرد من الصفر عملية طويلة ومعقدة |
sıfırdan bir imparatorluk kuruyorsunuz. Her yönüyle. | Open Subtitles | إنّك شيدت إمبراطورية من الصفر. |