ويكيبيديا

    "sıkışıp kalmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عالق
        
    • عالقة
        
    • محاصرة
        
    • عالقةً
        
    • محاصرون
        
    • عالقٌ في
        
    • علق في
        
    ve üçüncüsü: penceresindeki çubuklara sıkışıp kalmış gizemli bir yabancı. TED والثالثة: كائن غريب غامض عالق والقيام بالضغط على قضبان النافذة.
    Kaybeden bu herif sızlanıp duruyor sıkışıp kalmış çünkü öyle olmak istiyor çünkü bir an olsun geçmişten kurtulamıyor. Open Subtitles ذلك الرجل تائه وهو يتاؤه حيال ذلك إنه عالق فحسب لأنه يريد ذلك لانه لايستطيع تخطي تلك اللحظة اللعينة
    Andy, çok isterdim ama kızlar hala hasta yani burada sıkışıp kalmış durumdayım. Open Subtitles او اندي، يا ريت بس بناتي على طول مرضانات لذا انا عالقة هنا
    Bir sinir sistemi rölesinde sıkışıp kalmış bir ruh, ebediyen etrafta dolaşacak. Open Subtitles تلك روح رجل عالقة داخل بث عصبي و تستمر دائما
    Şu anda, kendi yarattığın hayal dünyasında sıkışıp kalmış bir haldesin. Open Subtitles الأن،أنتِ محاصرة فى. عالم خيالى ، قُمتِ بخلقه.
    Aynı yere sıkışıp kalmış şekilde, her zaman buradaydım. Open Subtitles .لقد كنتُ دائماً هنا، عالقةً بالمكان نفسه
    Esrarengiz bir yardım çağrısının kaynağını bulmak için gönderilen Obi-Wan Kenobi, Anakin Skywalker, ve padawanı, Ahsoka Tano uzak bir gezegende sıkışıp kalmış durumda. Open Subtitles ارسل ليكتشف اصل مكالمة النجدة الغامضة اوبي وان كانوبي , اناكين سكاي وكر ومتدربته , اسوكا تانو كلهم محاصرون فى كوكب بعيد
    Ama işte benimle karanlık bir bodrumda sıkışıp kalmış durumdasın. Open Subtitles ورغم ذلك، ها أنت ذا عالق في قبو مظلم معي
    Bu sabah 19 yıllık evliliğinde sıkışıp kalmış bir hastam vardı. Open Subtitles هذا الصباح ، كان لديّ مريض عالق في زواج استمر 19 سنة
    Tanrım bakın kim yine koltukta sıkışıp kalmış. Open Subtitles يا إلهي أنظر من هو عالق على الأريكة مجدداً
    Düşünsenize- tüm o zavallı doğalgazlar sizin kulübe ve barakalarınızın altında sıkışıp kalmış. Open Subtitles فكّرا في ذلك، كل ذلك الغاز الطبيعي المسكين عالق تحت أكواخكم وأعشاشكم
    Gerçekten çok güçlü bir obje, en azından ağaçta sıkışıp kalmış bir büyücü için. Open Subtitles إنّه غرض في غاية القوّة أقلّها بالنسبة لمشعوذ عالق داخل شجرة
    Müfrezem bir kaya oluşumunda sıkışıp kalmış durumda kamyondan 50 metre uzaktayız. Open Subtitles فريقي عالق بالقرب من مجموعة من الصخور على بعد 50 متر من شاحنتنا.
    Flörtüm telefon açtı bebek doğurturken bebek sıkışıp kalmış. Open Subtitles موعدي أُلغي طفل بتوليد عالقة لأنها لتعتذر مرافقتي اتصلت
    Normallik istiyor ama kenarlarda sıkışıp kalmış. Open Subtitles الرغبة في حياة طبيبعة و لكنها عالقة على الهوامش الخارجية
    Normallik istiyor ama kenarlarda sıkışıp kalmış. Open Subtitles الرغبة في حياة طبيبعة و لكنها عالقة على الهوامش الخارجية
    En iyi arkadaşım berbat bir yerde sıkışıp kalmış... iyi bir adamsa savaşma şansı bile olmadan yavaşça ölüyordu. Open Subtitles أفضل صديقة لي عالقة في وظيفة سيئه... شخص طيب يموت ببطء دون أي فرصة للعلاج
    Yani, eğer burada kalırsam, seninle sonsuza dek sıkışıp kalmış mı olacağım? Open Subtitles لذا, إن بقيت هنا أنا عالقة معك للأبد؟
    Seni ağlatabilen seni derinden etkileyebilen tek şey sevgisiz bir evlilikte sıkışıp kalmış biriyle ilgili bir film mi yani? Open Subtitles الذي حقاً يأتي بنتيجة معك على مستوى عميق وعاطفي .. هو فيلم عن امرأة والتي هي محاصرة في زواج بدون حب ؟
    Çünkü tam burada sensörün üzerinde sıkışıp kalmış. Open Subtitles لأنها محاصرة هنا وتجلس هنا على جهاز الإستشعار
    Bu boyutta sıkışıp kalmış başıboş ruh... Open Subtitles أيتها الروح التي تطوف" "عالقةً في هذا المكان
    Bu sistemlerde sıkışıp kalmış gerçek insanlar var ve bu da algoritmik işleyen bu kültürdeki son derece garip bir diğer şey çünkü insansan bile, bir makine gibi davranmak zorundasın, hayatta kalabilmek için. TED هناك أشخاص حقيقيون محاصرون بين هذه الأنظمة، والشيء الآخر الشديد الغرابة حول هذه الثقافة المدارة بالشكل اللوغاريتمي، لأنه حتى ولو كنت إنساناً، سينتهي بك الأمر لتتصرّف كالآلة فقط لتبقى حيّا.
    Neye sıkışıp kalmış? Open Subtitles عالقٌ في ماذا ؟
    Sanırım sütçü bu yüzden gecikti. Bir yerlerde sıkışıp kalmış olmalı. Open Subtitles أتوقع أن ذلك هو سبب تأخر موزع الحليب، لقد علق في مكان ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد