ويكيبيديا

    "sıkıştırılmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المضغوط
        
    • مضغوط
        
    • المضغوطة
        
    • مضغوطة
        
    Ama çevirince sıkıştırılmış vakumu olan minyatür bir kamera oluyor. Open Subtitles لكنّك تقلّبه إنتهى وهو آلة تصوير صغيرة بالحاقن الجوي المضغوط.
    Bu sıkıştırılmış müfredat tüm aktif çocuklar için kötüdür. TED إن هذا المنهج الدراسي المضغوط .. بالنسبة للاطفال النشطين .. سيءٌ جداً
    Fransız usülü kızarmış soğanlı sıkıştırılmış biftek de var. Open Subtitles هناك أيضاً قطع اللحم البقري و بصل فرنسي مقليّ أيضاً في أنبوب مضغوط
    25 torba sıkıştırılmış saf toz eroin. Open Subtitles خمسة وعشرين كرية مضغوط بها الهيروين المسحوق
    Peki, bence sıkıştırılmış bilgi yığınıydı. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنها موجة من المعلومات المضغوطة
    Ayrıca, çokluşeritli dijital ses aralığı kullanarak diğer sesleri engelledim ve sıkıştırılmış verileri Nyquist frekansıyla tekrar yapılandırdım. Open Subtitles ايضاً إستخدمتُ بوابة ضوضاء رقمية متعددة الطبقات لأعزل صوت المحيط و أعيد تشكيل المعلومات المضغوطة
    Sert, ağır iyice sıkıştırılmış ve yapıştırılmış kağıt. Open Subtitles قويّة، خامة كثيفة مضغوطة بإحكام، تمّ لصقها معاً.
    Şu arkada en uzakta gördüğünüz iki kamyon 12'şer tüp sıkıştırılmış helyum gazı taşır. TED تلك الشاحنتان التي ترون في النهاية البعيدة تحمل 12 خزانا من الهيليوم المضغوط.
    Yaklaşık 1,2 milyon fit küp sıkıştırılmış hava var. TED إنها مشكلة من حوالي 1.2 مليون قدم مكعب من الهواء المضغوط.
    Dış çeperi bambudan örülmüş, içteki nüve ise taş ve sıkıştırılmış toprak. TED يتألف الهيكل الخارجي من الخيزران المحبوك والداخلي من الحجار والتراب المضغوط
    Elektrikli motorlar, elektromekanik çalıştırıcılar yerine sıkıştırılmış hava kullanıyoruz. TED فبدلاً من التركيز على المحركات الإلكترونية .. أو المحركات الميكاإلكترونية قمنا بإستخدام الهواء المضغوط
    sıkıştırılmış havayla kilometre başına 0.60 rupi harcayan bir araba, TED كسيارة تسير على الهواء المضغوط بتكلفة ستة بيسة لكل كيلو متر
    Bir tuşa basınca ses dalgaları üreterek belirli bir boruya sıkıştırılmış hava gönderiyor. Open Subtitles اضغط زراً يُرسل الهواء المضغوط إلى أنبوب محدد
    Bedenlerindeki her bir hücre tüm yaşam sürecindeki döngüyü, sıkıştırılmış bir zaman diliminde yaşamış. Open Subtitles كل خلية في جسمهم دخلت في دورة حياة كاملة في وقت مضغوط
    Polis sana, güvenlik kamerası kaydının sıkıştırılmış bir kopyasını vermiş. Open Subtitles الشرطة أعطتكَ نسخة من شريط المراقبة من ملف مضغوط
    Yüksek basınçta sıkılan herhangi bir sıkıştırılmış gaz, donmaya sebep olabilir. Open Subtitles حقنة الضغط العالي والتمدد لأي غاز مضغوط قد يسبب تجمداَ
    Ve bir erkeği kutu kaldırmaya çalışırken buradan sıkıştırılmış ve burdan baskılanmış görmeyi isterdim. Open Subtitles وأرغب برؤية رجل ينحني ليلتقط صندوق بينما هو مضغوط هنا, ومرفوع هنا.
    C.T. Tarama gösterir Onun duodenum sıkıştırılmış ediliyor superior mezenterik arter tarafından . Open Subtitles الاشعه المقطعيه تشير الى ان الاثنى عشر لديه مضغوط عليه من قبل الشريان المساريقي العلوي
    Bu sandalye kumaşı sıkıştırılmış köpükten yapıldı. Open Subtitles مقعد هذا الكرسي مصنوع من الرغوة المضغوطة
    Basınç patlamasından önce sıcak suyun yükselişini kontrol etmenin verdiği mutluluk, sıkıştırılmış tohumların içine nüfuz eder. Open Subtitles متعة السيطرة على ارتفاع حرارة الماء أمام تيار ضغط يحجز البازلاء المضغوطة
    sıkıştırılmış et ve kemikten bir bıçakla intihar girişimi. Open Subtitles محاولة إنتحار، مع شفرة مصنوعة من الدماء و العظام المضغوطة.
    İşe yarasa bile Makine o kadar sıkıştırılmış olacak ki bilgi işleyemeyecek sinyal gönderemeyecek ya da herhangi bir şekilde iletişim kuramayacak. Open Subtitles حتى في حالة نجاحها الآلة ستكون مضغوطة بشدة، ولن تكون لديها القدرة على معالجة المعلومات أو إرسال الإشارات أو التواصل بأي شكل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد