Kaçmaması için sıkıca tut, ama öldürecek kadar da sıkı değil. Anladın mı? | Open Subtitles | امسكها بقوة حتى لا تطير منك لكن ليس بقوة كبيرة حتى لا تقتلها، فهمت؟ |
Bende tam bu güzel bayana beni eli sıkılığınız yüzünden kovduğunuzu anlatıyordum ama kıçınız o kadar sıkı değil haklı mıyım? | Open Subtitles | لقد كنت أخبر هذه الشابة الجميلة هنا كيف أنكم أيها الرجال قمتم بفصلي بسبب أن المال قوي ليس بقوة مؤخراتكم هل أنا محق ؟ |
Görüyorsun ya, sıkı bastıracaksın ama çok sıkı değil. | Open Subtitles | يجب الدفع بقوة لكن ليس بقوة شديدة |
Görüyorsun ya, sıkı bastıracaksın ama çok sıkı değil. | Open Subtitles | يجب الدفع بقوة لكن ليس بقوة شديدة |
O kadar da sıkı değil Şef. | Open Subtitles | ليس بقوة هكذا يا زعيم. |
O kadar da sıkı değil Şef. | Open Subtitles | ليس بقوة هكذا يا زعيم. |
Çok sıkı değil. | Open Subtitles | ليس بقوة |
Çok sıkı değil. | Open Subtitles | ليس بقوة |
Sıkı yapacaksın, çok sıkı değil ama. | Open Subtitles | لكن ليس بقوة |