-Eh, biraz sıkıcı biri olsa da idare eder. | Open Subtitles | - لا بأس به، مُمل نوعاً |
Evet, Irving çok kaba ve sıkıcı biri oluyor. | Open Subtitles | أجل, (إرفينغ) أصبح رجل مُمل و وضيع |
Chuck Bennett çok sıkıcı biri. | Open Subtitles | (تشاك بينت) مُمل للغاية |
En azından sıkıcı biri değildi. | Open Subtitles | ربما ليس وضعه على الجانب الخطأ من التاريخ. على الأقل كان أبدا مملة. |
En azından sıkıcı biri değildi. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل كان أبدا مملة. |
Dökülen kıllarını ve kayıp lenf nodlarını anlatan tümörlü sıkıcı biri haline gelmeyeceğim. | Open Subtitles | لا ! لن أكون مجرد شخص ممل ملئ بالأورام يتحدث عن سقوط شعره و عقده اللمفاوية المفقودة |
sıkıcı biri. Fotoğrafları gördün mü? | Open Subtitles | إنه شخص ممل أرأيت الصور؟ |