Bebek gidince konuşacak hiçbir şeyimiz kalmadı, sıkıcısın ve petrol bazlı saç ürünleri kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت ممل وأنت تستعمل مُنتجات للشعرِ أساسها نفطَ لقد إنتهينا |
-Afedersin ama sinir bozucusun, sıkıcısın ve soğan gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | لكنك مزعج و ممل و رائحتك تشبـه رائحـة البصل |
Niye bu kadar sıkıcısın ki? Al, şüphelileri incele. | Open Subtitles | لما انت ممل جداً, انظر لبيانات المشتبة به |
Sadece eğlenemeyiz de, çünkü sen sıkıcısın. | Open Subtitles | لكن لا يمكننا أن نحصل على المتعة لأنكِ مملة. |
Sen çok sıkıcısın, sen hep yalnızsın. Senin yaşındaki bütün kızların erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | أنتِ مملة جدّاً، أنتِ دوماً وحيدة، بينما كلَّ الفتيات في عمركِ يحظونَ بخليل |
Sen bir asalaksın. Can sıkıcısın. | Open Subtitles | إنك كالنبتة الطفيلية بإمكانك أن تكون مملاً للغاية |
Çok sıkıcısın; regresyon analizi ne oluyor? | Open Subtitles | أنت مملٌ يا رفيقي، ما هو تحليل الإنحسار ؟ |
- Şok şok.. Çok sıkıcısın! | Open Subtitles | -موجز الغفوة الإخباري"، أنت مملّ"! |
Çok sıkıcısın Senkenberg. Eğlenceden hiç anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت شخص ممل يا سنكنبيرغ لا تمرح ابداً |
Çok sıkıcı be, adamım! sıkıcısın! | Open Subtitles | إن هذا ممل وانت ايضاً ممل يارجل |
Sana sahip olduğumuz için çok şanslıyız çünkü çok sıkıcısın. | Open Subtitles | ,أنا محظوظة لأنك عندي لأنك ممل جدا |
Yaşlandın, sıkıcısın, korkutucu değilsin. | Open Subtitles | أنت عجوز ، أنت ممل ، ولستَ مُخِيفْ. |
Tanrım. Gerçekten çok sıkıcısın. Demek istediğim, tüm gün naparsın? | Open Subtitles | أعني حقا انت ممل ماذا تفعل طوال اليوم؟ |
Ben yerimde duramıyorum sense sıkıcısın. | Open Subtitles | انا قلقه وانت ممل |
Sen sıkıcısın. Ne yapıyorsun ? | Open Subtitles | ستكون ممل ماذا تفعل ؟ |
Ve iş ders vermeye geldi mi sen de her zamanki gibi sıkıcısın. | Open Subtitles | ! ولازالتِ مملة كالعادة حينما يستدعى الامر إلقاء محاضرة |
Hayır çıkmadı, işin aslı gerçekten çok sıkıcısın. | Open Subtitles | أنت؟ رقم سوء الحظ، كنت مملة حقا. |
Sen de çok sıkıcısın. | Open Subtitles | إنكِ مملة أيضاً |
Sen bir asalaksın. Can sıkıcısın. | Open Subtitles | إنك كالنبتة الطفيلية بإمكانك أن تكون مملاً للغاية |
Seks güzeldi ama biraz sıkıcısın. | Open Subtitles | الجنس كان جيّد، و لكن أنت مملٌ قليلاٌ. |
Evet, sıkıcısın. | Open Subtitles | أجل، أنتَ مملّ |
Hayatım, para söz konusu olmasına rağmen çok sıkıcısın. | Open Subtitles | عزيزي ما لم يتعلق الأمر بالمال، فأنتَ لا زلت تشعرني بالملل. |
- Çok sıkıcısın. | Open Subtitles | أنت مُمل للغاية |