Kaçakçıların yaptığı gibi ilegal olarak sınırı geçmeye çalışarak onlara karşı çalışacaksınız. | Open Subtitles | ستعملون ضدهم عن طريق تجربة عبور الحدود بطريقة غير مشروعة مثل المهربين الذين درستم بشأنهم |
Pasaportsuz sınırı geçmeye kalkma! | Open Subtitles | إياك أن تحاول عبور الحدود دون جواز |
Vancouver'da sınırı geçmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول عبور الحدود الى فانكوفر |
Ben uyuyuncaya kadar bekleyip.. ...ilk fırsatta beni lanet sınırı geçmeye zorladınız. | Open Subtitles | انتظرتم حتى غلبني النعاس ثم سحبتموني عبر الحدود |
Şimdiye kadar sınırı geçmeye çalışan sevkiyatların %85'ine el koyabildik. | Open Subtitles | حتى الآن تمكنا مصادرة 85٪ الشحنات القادمة عبر الحدود. |
En az bir saat önce sınırı geçmeye çalışmalıydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يحاولوا أن يعبروا الحدود منذ ساعة على الأقل |
Sizin esir burada sınırı geçmeye çalışıyor. | Open Subtitles | سجينك سيحاول عبور الحدود من هنا |
Türkiye'ye hiç gitmedim ama eminim ki sınır devriyeleri hapishane kıyafeti giyen, pasaportu olmadan sınırı geçmeye çalışan bir kadını fark eder. | Open Subtitles | لم أذهب لـ(تركيا ) أبداً، ولكنني متأكدةٌ أندوريةالحدود،ستلاحظ... امرأة بزي السجن، تحاول عبور الحدود بدون جواز سفر |
Burada herkes sınırı geçmeye çalışıyor. | Open Subtitles | جميع من هنا يحاولون التسلل عبر الحدود |
Toller, Chata kuzeyden sınırı geçmeye başlamış olabilir. | Open Subtitles | (تولير), قد يكون (تشاتا) بدأ بالفعل بتوجهه شمالا عبر الحدود |
sınırı geçmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أحاول الدخول عبر الحدود |
Belli ki Hititliler sınırı geçmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | يحاولون (الحيثيون) أن يعبروا الحدود. على ما يبدو. |