2008'de o zamanlar hikaye hakkındaki bütün teorilerimi bu projede algımın sınırlarına kadar zorladım. | TED | سنة 2008، دفعت بكل النظريات التي كانت لدي حول القصة إلى حدود فهمي لهذا المشروع. |
Bugün evrenin görülebilir sınırlarına kadar görebiliyoruz, zamanda geriye doğru, neredeyse Büyük Patlama'nın kendisine kadar. | TED | و نستطيع أن نرى إلى حدود الكون المستكشف. و نعود بالزمن إلى الوراء من خلال نظرتنا للكون، إلى لحظة الإنفجار الكبير. |
Afrika çöllerinden Kuzey İngiltere'nin sınırlarına kadar uzanıyordu. | Open Subtitles | فى قمة مجد الامبراطورية الرومانية التى امتدت من الصحراء الأفريقية إلى حدود الشمال الإنجليزى |
Hakkında rapor tutulmayıp, şehir sınırlarına kadar refakat edilmemesinin tek nedeni benim. | Open Subtitles | السبب الوحيد لعدم كونك مطرود ومرافقاً إلى حدود المدينة هو بسببي |
Moğol savaşçıları, Avrupa sınırlarına kadar dayanarak Dünya tarihinin en büyük imparatorluğunu kurmuşlardı. | Open Subtitles | المحاربون المنغوليون أسّسوا الإمبراطورية الأعظم في التأريخ، إمتدت إلى حدود أوروبا. |