Sırf benim için maço numarası yapmana gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب أن تكون مفتول العضلات فقط من أجلي |
Bebeğim, Sırf benim için diğer kadınlar çekici değilmiş gibi davranmana gerek yok. | Open Subtitles | حبيبي ، ليس عليك أن تتظاهر أن باقي الفتيات ليست مثيرات فقط من أجلي |
- Devasal, ve Sırf benim için değil. | Open Subtitles | بل ضخم وليس لي وحدي رغم موافقتها عليه |
Şampanyayı açabilirsin ama Sırf benim için değil. | Open Subtitles | تستطيع ان تفتح زجاجة شمبانية لكن ليست لى فقط |
Bunu Sırf benim için mi söylüyorsun? | Open Subtitles | وأنـتِ تقولين هذا من أجلي فقط ؟ |
Squishee durağına uğramayayım deme sakın. Sırf benim için özel karışım yaptılar! | Open Subtitles | "تأكد أن تمرّ على قسم "السكويتشي لقد أضافوا نكهة مخصّصة فقط من أجلي |
- Sırf benim için nakil oldu. | Open Subtitles | -لقد انتقلت فقط من أجلي |
Bir zamanlar silahların, Sırf benim için yapıldıklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن البنادق صنعت لى فقط |